Page 162 - Şehrimiz Artvin
P. 162

ARTVİN’İN KÜLTÜR VARLIKLARI



           ARTVİN HALK OYUNLARI

                  Artvin halk oyunları, doğa ile girişilen mücadelenin âdeta bir yansımasıdır. İlin insanları; atik,
           mücadeleci, azimli ve samimi bir karakter taşır. Artvin, konumu gereği çeşitli kültürleri içinde barındırır.
           Oyunlar; Karadeniz, Kafkas ve Doğu Anadolu’ya özgü oyun karakteri göstermektedir.


                  Gruplar halinde oynanan oyunları olduğu gibi bireysel olarak karşılıklı oynanan oyunları da vardır.
           Erkek oyunlarında sertlik ve çeviklik; kadın oyunlarında ise zarafet, beceri ve bolluk hâkimdir.


                  Ulusal ve uluslararası yarışmalarda dereceler almaktadır. Türkiye’nin birçok yerinde Artvin Halk
           Oyunları öğrenilmekte ve oynanmaktadır.



            Görsel 5.55




















                                                                              Fotoğraflar: Artvin Halk Eğitim Merkezi
           ARTVİN BARI, NASIL ATABARI OLDU?
                 Artvin oyun ekibi, 1936 yılında düzenlenen Balkan Festivali’ne Atatürk’ün arzusuyla davet edilir.
          Festival günü Dolmabahçe Sarayı’ndaki salon tıklım tıklım doludur. Herkesin yoğun ilgi gösterdiği festi-
          val, bütün güzelliği ile devam eder. Sıra Artvin ekibine gelmiştir. Ekibin gösterisi başladığında Atatürk de
          piste ilerleyerek oyuncuların arasına girer ve festivalin en coşkulu anları yaşanır. Ardından verilen ye-
          mekte Atatürk, Artvin ekibine özel ikramlarda bulunur. Üç tane de badem sunar. Artvin ekibi o kadar
          mutlu olur ki hediye verilen bademleri yemeyerek saklar. Artvin’e geri döndüklerinde dönemin valisine
          olanları  anlatarak  sakladıkları  bademleri  valiye  teslim  ederler.  Tek  bir  dilekleri  vardır:  Atatürk’le
          oynadıkları Artvin Barı’nın bundan sonra “Atabarı” olarak adlandırılıp bu isimle ölümsüzleştirilmesidir.
          Ankara’ya çekilen telgrafa, olumlu cevap verilir. İşte o günden sonra Artvin barı,  “Atabarı” ismini alarak
          Artvin insanını gururlandırmıştır.




                                      Bahçası var, bağı var.           Ben bir uzun kamışım.
                                      Ayvası var narı var.             Yoluna dikilmişim.
                                      Atamızdan yadigar,               İster al, ister alma.
                                      Bizde Atabarı var.               Alnına yazılmışım.
                                      Uzun uzun kamışlar.              Atabarı’dır barı.
                                      Dibini budamışlar.               Bahçede gördüm yâri.
                                      Benim ela gözlümü,               Seslendim, ses vermedi.
                                      Gurbete yollamışlar.             Ağladım zarı zarı.



           140
   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167