Page 37 - Şehrimiz Artvin
P. 37
Şehirlerde nüfusun fazla olması; çevre kirliliği, trafik, yoksulluk, işsizlik, gecekondulaşma, altyapı yeter-
sizliği, kültürel yabancılaşma gibi birçok soruna yol açmaktadır. Bireylerin birbirlerine karşı ilgisizliği, dayanış-
ma ve yardımlaşmanın azalması, sosyal ilişkilerin zayıflaması da başka bir önemli sorun olarak ortaya çıkmıştır.
Dayanışma; bir toplumu oluşturan bireylerin duygu, düşünce ve ortak çıkar birliği ile birbirlerine
bağlanmaları ve her konuda birbirlerine destek olmalarıdır. “Yardımlaşma” ise bireylerin yalnız başına üste-
sinden gelemeyecekleri durumlar karşısında başkalarından aldığı destek ve katkıdır. Sosyal yardımlaşma ve
dayanışma bir milleti, toplumu, şehri ayakta tutan önemli unsurlardandır.
İnsanlar genellikle sadece ihtiyaçlarını karşılamak için birbirleri ile iletişim kurmaktadır. Bundan dolayı
insanlar arasındaki dayanışma ve yardımlaşma duygusu azalmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak üzere günümüzde
şehirlerde profesyonel biçimde çalışan hayır kurumları, dernekler, vakıflar ortaya çıkmıştır. Bireyler dinî,
ahlaki, insani ilkelere dikkat ederek dayanışma ve yardımlaşma duygusunu şehir yaşamında tekrar
canlandırabilirler. İslam dini yardımlaşmaya, dayanışmaya ve komşuluk ilişkilerinin gelişmesine büyük önem
vermiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed’in“Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” hadisi komşuluk
ilişkilerinin, dayanışma ve yardımlaşmanın önemini vurgulamaktadır.
“Sosyal yardımlaşma ve dayanışma bir milleti, toplumu, şehri ayakta tutan önemli unsurlardandır.”
Bir toplumun huzuru, mutluluğu, geleceği bireyler arasındaki sosyal dayanışma ve yardımlaşma ruhuna
bağlıdır. Bazen insanlar sosyal hayatta kendi gayretleriyle üstesinden gelemeyecekleri sorunlarla karşı karşıya
kalabilirler. Böyle durumlarda toplumsal dayanışma ve yardımlaşma içerisinde hareket edebilmek, “millet”
olmanın bir gereğidir. Bu dayanışma, yardımlaşma ve birliktelik duygusunu birçok örnek olayda görmek müm-
kündür. Örneğin, deprem ve sel gibi doğal afetlerde insanların birbirlerine yardım etmesi bunun bir gösterge-
sidir. Türk milleti 1999’da Marmara’da, 2011’de Van’da meydana gelen depremlerde büyük bir yardımlaşma
ve dayanışma örneği göstermiştir. Türk milleti sadece doğal afetler karşısında değil toplumsal olaylar karşısın-
da da bu dayanışma ve yardımlaşmanın en güzel örneğini vermiştir. Örneğin 15 Temmuz 2016’da hain darbe
girişimine karşı milletimizin kahramanca mücadele etmesi bunun bir kanıtıdır.
MEDENİ YAŞANTININ GEREKLERİ
“Medeni insan, medeni yaşam” gibi ifadeleri rekir. Çünkü şehirde yaşayan insan, şehri paylaştığı
mutlaka duymuşsunuzdur. Bu ifadelerde geçen mede- diğer insanlara karşı sorumludur. Bu sorumluluk
ni kelimesinin ne anlama geldiğini hiç düşündünüz görgü ve nezaket kurallarına uymayı gerektirir.
mü? Medeni kelimesi sözlükte “şehirleşmiş, uygar”
anlamlarına gelmektedir. Şehirler çok sayıda insanın Bir kız çocuğu konuşuyor:
bir arada yaşadığı yerlerdir. Şehirde belirli bir düzen
içerisinde, karşılıklı saygı çerçevesinde bir yaşam Ben Melike, ailemle birlikte 4 katlı bir apartman-
sürdürülmesi gerekmektedir. Medeni bir yaşantı da yaşıyoruz. Evimize girerken ayakkabılarımı kapı
sürdürebilmek şehirde yaşamanın gereklerindendir. önünde bırakmamaya dikkat ederim. Televizyonun
Şehirde yaşayan insanlar, şehir hayatını düzenleyen sesini komşularımızı rahatsız edecek şekilde açmam.
görgü ve nezaket kurallarına uymak durumundadır. Ayrıca çöplerimizi kapı önüne koyarken apartman
Bu kurallar, insanların bir arada bulundukları her yönetimince belirlenen saatlere uymaya özen
ortamda davranışlarını düzenler. Apartman, park, gösteririm. Toplu taşıma araçlarını kullanırken
alışveriş merkezi, ibadethane ve toplu taşıma araçları diğer yolcuları rahatsız etmemek için yüksek sesle
insanların toplu olarak bulundukları yerlerdendir. Bu konuşmam. Bu araçlarda engelli, yaşlı, hamile veya
mekânlarda belirli kurallara uygun davranmak ge- çocuklu yolculara yer veririm.
Sizler de günlük hayatınızda uyduğunuz kuralları düşünerek Melike’nin
söylediklerine neler ekleyebilirsiniz?
15