Page 43 - 81 İl Çalıkuşu Artvin Dergisi: Sayı-2
P. 43

öptü öğrencisini. Yeğenim beni göstererek 'Hoca Hanım amcam, o da sizin gibi öğretmen'
                                                der  demez  genç  öğretmen  bana  baktı.  Gözleri  büyümüş  tek  laf  edemez  olmuştu.

                                                Kekeleyerek 'öğretmenim siz…' diyebildi yalnızca. Ben tanımamıştım. Gözlerime inanamaz
                                                şekilde  bakıyor,  ne  yapacağını  bilemez  bir  halde  duruyordu.  Oturmasını  söyledim.
                                                Kanepenin  ucuna  ilişti.  Hala  daha  inanamaz  gözlerle  bana  bakıyordu.  Heyecanla  'beni

                                                tanıdınız mı?' diye sordu. Yüzüne dikkatlice baktım. 'Çıkaramadım' dedim. Hala omuzunda
                                                asılı duran çantasını açtı ve içinden eskimiş süslü bir çocuk defteri çıkardı. Acemice ilk
                                                sayfasını  açtı.  Yazıyı  okur  okumaz  hatırladım,  demek  oydu.  Sadece  'kızım  sen  ha!'
                                                diyebildim. Hatırlamış olmam onu rahatlatmış, yüzündeki şaşkınlık ifadesi yerini kocaman

                                                bir şefkat ifadesine bırakmıştı.
                                                      Odada bizi şaşkınlıkla izleyen ev ahalisine döndü ve anlatmaya başladı:

                                                _Önder  öğretmenimin  ilk  öğrencilerindenim  ben.  Bana  okuma-yazmayı  o  öğretti.  Hep
                                                hayalperest, içli bir çocuktum ben. Bana hikâye ve şiir yazmamı tavsiye etti. Defterlerime
                                                hikâyeler, şiirler yazıyorum diye babam bana çok kızdı bir gün. Fukaralık işte ne yapsın
                                                bazen  defter  alacak  paramız  bile  olmuyordu.  Bunu  anlatınca  işte  bu  defteri  Önder

                                                öğretmenim aldı bana. O günden beri hep saklarım. İlk şiirlerimi, hayallerimi, hikâyelerimi
                                                bu  deftere  yazdım.  O  benim  yüreğime  dokundu  ve  bende  başka  çocukların  yüreğine

                                                dokunmak için öğretmen oldum.
                                                      Odayı kaplayan duygu seli içinde yerinden kalkan ilk kişi bugün Eğitim Fakültesi'nde
                                                okuyan  oğlum  oldu.  Uzanıp  genç  öğretmenin  elindeki  deftere  ilk  sayfasına  yazdığım
                                                cümleyi okudu yüksek sesle “Asla hayal kurmaktan vazgeçme!” Dönüp bakarken kararlı

                                                gözlerle bana 'bende öğretmen olacağım' dedi.
                                                         Hasretin düşürdüğü yollarda benim anılarım kadar bir küçük yüreğin hatıralarına da
                                                yolculuk varmış nasipte. Gece hatıra ormanında uzun ve kocaman bir yolculuk olarak

                                                sürüp gitti.
                                                        Yün yataklara girerken hepimizin diline bir cümle düştü: “İyi ki öğretmenim. Allah'ım
                                                sana bin kere şükürler olsun!”



                                                                                                                                     Önder ACAR

                                                                                                         HOPA 14 MART ÝLKOKULU
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48