Page 251 - e-Kongre Bildiriler Kitabı-II
P. 251
Eğitimde Yeni Normlar-II Uluslararası Covid-19 Kongresi
GİRİŞ
Günümüzde teknolojiyle birlikte iletişim ağlarının da hızla gelişmesi ve çeşitlenmesi sosyal medyayı
insan hayatının ayrılmaz bir parçası haline getirmiştir. Ev telefonları ve sabit hatlardan sonra her an kul-
lanıma müsait, taşınabilir ağlara geçiş insanı çok daha ulaşılabilir kılmıştır. Bu ulaşılabilirlik sosyal bir varlık
olan insanın sosyalleşme kavramında temelden bir değişim yaratmıştır.
Sosyalleşme için topluma ihtiyaç duyan insan artık çeşitli platformlarda yapılan fotoğraf ve video
paylaşımları, az hareketle çok iş yapabilme, farklı durumlara yönelik fikirlerini hızlıca, çok sayıda kişiye
duyurabilme gibi kolaylıklarla fiziksel olarak bir topluma ihtiyaç duymadan da sosyalleşme ihtiyacını gide-
rebilir hale gelmiştir (Tutgun-Ünal & Deniz, 2020). Aynı zamanda kişiye yabancı kullanıcılarla tanışma ve
sürekli iletişimde olma fırsatı veren bu mecralar kitlelere zaman ve mekân sınırlaması olmadan birlikte
bir değer yaratma gücü vermiştir (Koçer, 2012).
Sağladığı kolaylıklarla sağlıklı sosyal medya kullanımının yanında, siber zorbalık, çeşitli yaş gruplarında
algı bozuklukları, ergenlerde benlik algısında görülen olumsuz bir takım değişiklikler de sosyal medyanın
olumsuz yanları arasında sayılabilir (Altuntaş, 2020). Hayata dair her olgunun bir karşılığının bulunabilmesi
de gün içinde sosyal medyada geçirilen süreyi oldukça uzatmıştır.
Sosyal medya sayesinde bilgiyi saniyeler içinde kitlelere ulaştırma gücüne sahip bireyler bu mecraları
bir çeşit ikna aracı olarak da kullanmaktadırlar. TUİK’in 2011 Nisan ayında yapmış olduğu “Hanehalkı Bili-
şim Teknolojileri Kullanım Araştırması” sonuçlarında internetin en çok haber, dergi, gazete okuma, sosyal
medya başlığı altında toplayabileceğimiz web siteleri aracılığıyla siyasi, toplumsal konularda görüş okuma
ve paylaşma, hizmetler ve mal hakkında bilgi arama amacıyla kullanıldığı belirtilmiştir (TÜİK, 2021).
Yüz yüze kurulan, birincil ilişkilerin yanında sosyal medyadan yapılan propagandaların da kitleler üze-
rinde yoğun bir etkiye sahip olduğu gözlemlenmiştir (Köseoğlu & Al, 2013 ). TDK’ye göre ideoloji “Siyasal
veya toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükûmetin, bir partinin, bir grubun davranışlarına yön veren politik,
hukuki, bilimsel, felsefi, dinî, moral, estetik düşünceler bütünü.” şeklinde tanımlanmıştır. Bu bağlamda ki-
şilerin sosyal medyada yaptıkları ideolojik içerikli paylaşımlar günümüz dünyasında düşünceye yön veren
göz ardı edilmemesi gereken kaynaklardan biridir.
Sosyal medyada yapılan ideolojik içerikli paylaşımların çift yönlü etkileri, kişinin paylaşımlarının kendi
psikolojisi üzerindeki etkileri, paylaşımlarla ‘öteki’ üzerinde bırakılmak istenen etki ve ‘ötekinin’ paylaşımlarının
kişide bıraktığı etki incelemeye değer görülmüştür. Yapılan alanyazın taramalarında da sosyal medya ve
ideoloji, sosyal medyada yapılan ideolojik içerikli paylaşımların kişiler üzerindeki etikleri konularına benzer
bir çalışmaya rastlanmamış olması da bu çalışmayı kıymetli kılan noktalardan biridir.
Katılımcı ifadelerinin de yönlendirmesiyle çalışmada kişilerin öncül olarak bilgilendirme, bir fikri savun-
ma/duyurma amaçlı paylaşımlar yaptığı sonucuna ulaşılmıştır. Yine aynı kişiler üzerinde sosyal medyada
‘ötekinin’ ideolojik içerikli paylaşımlarının olumlu ve olumsuz duygulara sebebiyet verdiği görülmüştür. Bu
çalışma temelde sosyal medyada ideolojik içerikli paylaşımların yapılma amacı ve bu paylaşımların kişiler
üzerinde bıraktığı etkiler arasındaki çelişkiye dikkat çekmektedir. Çalışma, veri toplama sürecinde içerisinde
bulunmuş olduğumuz covid-19 salgın sürecinin sosyal medya kullanımına etkisinin incelenebilmesi nokta-
sında yapılabilecek karşılaştırmalı çalışmalara da kaynak niteliği taşımaktadır.
Yöntem
Araştırma Deseni
Bu araştırma, sosyal medyada yapılan ideoloji içerikli paylaşımların nedenleri ve kişiler üzerindeki
karşılıklı etkilerinin incelenmesi üzerine yapılan nitel bir çalışmadır. Bireylerin paylaşım yapma nedenleri-
ne ve onların kişisel deneyimlerine odaklanıldığından, bu araştırmada nitel araştırma modellerinden olgu
bilim (fenomenoloji) kullanılmıştır. Olgu bilim yönteminde bireylerin tecrübeleri üzerinde durulmaktadır
- Bildiri Metni - 251 Eğitimde Yeni Normlar-II