Page 386 - e-Kongre Bildiriler Kitabı-II
P. 386

Eğitimde Yeni Normlar-II                                                                                              Uluslararası Covid-19 Kongresi




             1. Giriş


             Çin’in Wuhan ilinde 2019 yılının son aylarında, korona virüs adlı bir virüsün büyük bir salgına yol açtığı
        belirtilmiştir. 11 Şubat 2020’de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), bu virüsün adını “COVID-19” olarak belirlemiş-
        tir. COVID-19 enfeksiyonu hızlıca tüm dünya ülkelerine yayılmış ve DSÖ 11 Mart 2020 tarihinde bu yeni tip
        virüsün neden olduğu hastalığı “pandemi” olarak ilan etmiştir (https://covid19.saglik.gov.tr)
             Korona virüs enfeksiyonu, özel olarak önleyen bir durum veya psiko-terapatik tıbbi müdahale ya da
        müdahalelerin olmayışı, hızlı bulaş oranı ve yüksek ölçüde bulaşma sayıları ile neticelenmesinin yanında,
        kişilerin sosyal etkileşimlerini önleyerek hastalığın yayılmasını engellemek amacıyla evde kalmaları ge-
        rektiğinin önerilmesine yol açmıştır.
             COVID-19 salgını ile mücadele sürecinde hastalığın insandan-insana yayılmasının önüne geçmek için
        ülkeler izolasyon, karantina, sosyal mesafe gibi tedbirler ve önlemler almışlardır. Bu kapsamda eğitim
        kurumlarının geçici olarak kapatılması da gerçekleştirilmiştir (Göker ve Turan, 2020). Eğitim kurumlarının
        kapatılmasıyla beraber “uzaktan eğitim” ve “online eğitim” kavramları da hızlı bir şekilde gündeme gelmiştir.
        Bu yeni düzenlemeler ile birlikte sağlık sistemleri üzerindeki ağırlığın azaltılması amaçlanmıştır. Alınan bu
        önlemler, enfeksiyon kontrolü için etkili olmasına rağmen, potansiyel davranışsal, psikosomatik ve klinik
        yansımalara da sahiptir (Kaya Ciddi ve Yazgan, 2020).
             Okulların kapatılmasıyla teknoloji destekli uzaktan eğitime geçilmiştir. Bu süreçte bilgi ve iletişim tek-
        nolojilerinde yaşanılan hızlı gelişmelerin özellikle internetin ve cep telefonlarının yaygınlaşması, bireylerin
        yaşam biçimleri üzerinde ekonomik, sosyal, psikolojik ve hatta çevresel bakımdan önemli etkiler bırak-
        mıştır (Eryılmaz, 2018). Uzaktan eğitim sürecinde çocuklar derslere katılabilmek için telefon, tablet ve
        bilgisayar gibi teknolojik cihazlardan yardım almaya başlamışlardır, bunun sonucunda ekran karşısında
        geçirilen süre de artmıştır.
             Uzun süre elektronik iletişim aracı kullanan öğrencilerde ya da çocuklarda olumsuz durumların oluştuğu
        gözlenebilmektedir. Çocukların küçük yaşlarda teknolojiyle tanışmasının faydalarına işaret eden görüşle-
        re karşın, bu teknolojinin doğru bir şekilde kullanılmaması durumunda çocukların gelişimine ve sağlığına
        zararlı olabileceğine dair bulgular da mevcuttur (Mustafaoğlu, Zirek, Yasacı ve Razak Özdinçler, 2018 ).
             Teknolojinin insan hayatına getirdiği sayısız faydalar vardır. Ancak kişinin teknoloji kullanımı üzerinde
        kontrolünün kaybolması ve teknolojiyi ölçüsüz ve sınırsız kullanması çok ciddi zararlara sebep olabilir.
        İnternet ve teknoloji bağımlılığı diğer bağımlılıklarda olduğu gibi kişinin bağımlısı olduğu teknolojik ürüne
        ulaşamadığında yoksunluk yaşadığı bir durum olarak tanımlanabilir. Teknoloji bağımlılığının insanlar üze-
        rinde gözlerde yanma, boyun kaslarında ağrı ve sertleşme, beden duruşunda bozukluk, elde uyuşukluk,
        halsizlik gibi fiziksel; akademik başarıda düşüş, kişisel sorunlar, aile ve okul sorunları, zamanı idare etmede
        başarısızlık, uyku bozuklukları, yemek yememe, aktivitelerde azalma, internet arkadaşları dışında izolasyon
        gibi de sosyal pek çok etkileri bulunmaktadır. (https://www.yesilay.org.tr/tr/bagimlilik/teknoloji-bagimliligi
        Erişim Tarihi: 10 Şubat 2021)
             Teknolojik araçların uzun süreli kullanılması durumunda bireylerde bedensel problemlerin yanında
        teknolojik olarak da bir bağımlılığın ortaya çıkması durumundan söz edilebilir. (Köroğlu, Kılbacak, Güldüren
        ve Cangüven, 2019). Dijital teknoloji kullanımın belki de en olumsuz etkilerinden birisi, ödül ceza sistemi-
        nin bozulması ve bu nedenle de bağımlılığa neden olmasıdır. Teknoloji kullanımı da madde bağımlılığın-
        da olduğu gibi ödül yetmezliği sendromu oluşturabilmektedir. Bu nedenle çocuğun teknolojik cihazlara
        ulaşması engellendiğinde bağımlılığa özgü davranışlara neden olabilmektedir (Mustafaoğlu, Zirek, Yasacı,
        Razak ve Özdinçler, 2018).
             Hareketin kısıtlanması, olağan rutinin kaybı ve başkalarıyla sosyal ve fiziksel temasın azalması sıklıkla
        can sıkıntısına, hayal kırıklığına ve izole edilmişlik hissine neden olduğu söylenmiştir (Kaya Ciddi ve Yazgan,
        2020).  Bu olumsuz sonuçlar içerisinde özellikle hareketin kısıtlanması ile beraber gelen fiziksel aktivite
        azlığının zararlı etkileri ile ilgili de ciddi bir endişe olduğu gösterilmiştir (Kaya Ciddi ve Yazgan, 2020).

               artvincovidcongress.org                   386                                      - Bildiri Metni -
   381   382   383   384   385   386   387   388   389   390   391