Page 156 - e-Kongre Bildiriler Kitabı
P. 156
Ellerim bazen kömür izi oldu, bazen kalem izi. Ama o eller, çocuklarım gibi gördüğüm
öğrencilerimin ellerine değdikçe daha da güç buldum. Şimdi çalıkuşu olarak anılmak beni çok mutlu
eder. Gurur duyarım. Tek bir kişinin bile hayatına dokunabildiysem, anlam katabildiysem ne mutlu bana.
Ben bir hayal kurdum. Ne kadar zorluk olsa da daha iyisini yapmak için hep çalışacağıma önce
kendim inandım. Her zaman değişim ve farkındalık oluşturmak ilk zamanlar zordur. Ama ben inandıkça,
vazgeçmedikçe bana inanan ve güvenen insanların sayıları daha da arttı. Görev yaptığım tüm köy ve
ilçelerde kiminin kızı, kiminin kardeşi, kiminin sırdaşı, arkadaşı oldum. Ama en güzeli de hepsinin
öğretmeni olabildim. Ne zaman odun taşımaya gitsem çevrem doldu yardım için, tamir işlerimizi hep
yapan bir abimiz vardı. Uzak diyarlardaydık fakat çocuklarımız için en iyi imkanları sunmak için hem
biz çok çalıştık hem de gönüllü kişilerimiz de okulumuza destekleri oldu. Onlara da çok teşekkür ederim.
Özverili öğretmen arkadaşlarım, okulumuzun canla başla çalışan kıymetli çalışanları oldu. Bir çığ gibi
büyüdü birliktelik. İlk başta yalnızdım bu yolda. İlk ailemle okulumuza eşyaları taşırken, başka bir
okulumuzun personeli bize yardıma geldi. Okulumuzu hazır hale getirmek için gece gündüz çalıştık. Bir
kişinin desteği zamanla binler oldu. Hiçbir zaman toplumdan ayrı bir öğretmenlik hikayem olmadı. Her
zaman samimiyetle ve sevgiyle çalıştım. Çocukları çocuklarım, orada yaşayan kişileri ailemin bir parçası
olarak gördüm. Çok kıymetli yöneticilerle de çalışma şansına sahip oldum. Tecrübesiyle, dostluğuyla
bana iyi ve kötü günümde hep destek olan çok özel arkadaşlarım oldu. Hiçbir zaman öğrenmeyi
bırakmadım. En iyi öğretmenim bazen de çocuklar oldu. Hayatımıza giren her kişinin bize öğretebileceği
çok şey olduğuna inanırım. Hiç kimse tesadüfen hayatımızda değildir aslında. Her bir insanı tanımak
bana tecrübe ve anlam katmıştır. Beni geliştirmiştir.
Şimdi bir çalıkuşu hikayesi yazıldıysa ve bu hikaye dünyaya ulaştıysa bu hepimizin eseridir.
Bana gönülden destek veren, gönüllerini açan ve her zaman yanındayız diyen herkese bu satırlarla bir
kez daha teşekkür ederim.
Salıpazarı Anaokulunda da diğer okullarda olduğu gibi fiziksel ve eğitim yöntemleri olarak
değişim süreciyle başladım. Her gittiğim okulda günün şartlarına uygun daha farklı eğitim süreçleri
tasarlıyorum. Sonra projelerle sürecimizi destekliyoruz. Proje yazmayı seviyorum. Bu zamana kadar
birçok kurum, kuruluşa da proje çalışmaları yaptım. Şu anda da yurtiçi gibi yurtdışı projelerim var.
Projelerle insanlara fayda sağlamak amacım. Bu sebeple sonuçlarını düşününce daha çok çalışıp
üretiyorum.
Projeleri üretirken mutlaka bir hikayesi olmasına özen gösteriyorum. Sadece kendi öğrencilerime
ve kendi bölgemdeki insanlara değil, ülkemin farklı diyarlarındaki kişilere de faydalı olmalı. Ben bir
öğretmen olarak ne kadar çok insana ulaşabilirsem o kadar mutlu ve gururlu olacağım. Her projem bir
ihtiyaca yönelik oldu. Çoğu da ortak yaşadığımız ihtiyaçlar. Bu sebeple projelerim hem yurtiçi hem de
yurtdışında da uygulanmakta.
Korona sürecinde farklı projelerimiz oldu. onları yürüttük. Online eğitimlerimizi sürdürüyoruz.
Çocuklarımızın yaş grubu itibariyle sosyalleşmeye ihtiyaç olduğu dönemdeyiz. Hareketli olması,
sosyalleşmesi, oyun, iletişim onlar için çok önemli. En zorlandığımız durum bu elbette. Bu konuda
çocuklarımızın psikolojik ve sosyal açıdan mümkün olduğunca etkilenmemesi için ailelerle sürekli
işbirliği içindeyiz. Ailelerimizle evde sosyal faaliyetlerimizi planladık. Çocuklarımızın arkadaşlarıyla
online olarak mümkün olduğunca görüşmelerini istedik. Çoğu ailemiz köyde olunca bu biraz zorlaştı
tabi fakat çocuklarımızla iletişimimizi daha da arttırmaya özen gösterdik. Bu günleri avantaja çevirerek
156