Page 204 - e-Kongre Bildiriler Kitabı
P. 204

coğrafyasının, kendi misak-ı milli sınırları ve ötesinde eğitimi, iktisadi olarak bir güç alanı yaratmak,
               bunu siyasete tahvil etmek, uluslararası politikada bununla alakalı bir alan açmak üzerine yeni stratejiler
               modeller ve sistemler denemeye başladılar. 90’larda başlayan bu süreç 2000’lerin ortalarında itibaren
               başka bir yere geldi. Bugün dünya şunu konuşuyor.

                      Mesela  Çin’le  Amerika  arasında  pek  çok  itilaf  var  ama  işte  Huawei  ve  Samsung’la  iPhone
               arasında bir mücadele var. Bu siyasi bir mücadele. Arka tarafında iktisadi bir mücadele var. Telif hakları,
               telefonların yazılım kodları, işletim sistemleri, bunları üreten bir arka plan var. Dolayısıyla eğitimin
               üzerinde, arkasında hizalandığı en önemli alan iktisadi alandır. Çünkü iktisat sadece ekonomi, üretim,
               bölüşüm ve Yaptığınız tüm eğitim reformları öğretmenlerin ilgili algısı, bilgisi ve adanmışlığı kadar
               sınıfta öğrenciye yansıyor.

                      Aslında hizalanması gereken üç tane alan ortaya çıktı. Bu alanlarda öğretmenleri desteklemek
               onları gelişimini sağlamak stratejik bir önem kazandı. Dolayısıyla şu sorular var. Mesela sınıflar da
               pandemi  dönemi  içerisinde  nasıl  yöneteceğiz?  Ya  da  bunun  gibi  online  ortamlar  içerisinde  sınıf
               yönetiminin  boyutları  var.  Mesela  disiplin  ve  istenmeyen  davranışların  önlenmesi  bir  boyuttur.
               Çocukların sınıf içerisinde yaptığı davranış.

                      Peki  online  bir  sınıf  ortamı  içerisinde  istenmeyen  davranış  nedir,  bunları  nasıl  yönetirsiniz?
               Örneğin sınıflarda öğretmenler derse girerler ve derste bir zaman vardır ve zamanı yönetirler.

                      Peki bir bakanlık tüm bu online ortamı nasıl düzenler, ne tür mevzuat düzenlemesi yapar, ne tür
               teknolojik düzenlemeler yapar, gibi sorularla karşı karşıyayız.


                      Türkiye burada nerede duruyor, biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti Milli Eğitim Bakanlığı olarak
               buna  nasıl  bir  tepki  gösterdik,  neyi,  ne  kadar  yönettik,  neyi  yapamadık,  bunlarda  da  yüzleşmek
               gerekiyor.  Pozisyonumuz  ne  peki,  bundan  sonra  ne  yapacağız?  Bizim  pratik  olarak,  somut  olarak
               yapmamız gereken ve plana aldığımız hususlar nelerdir gibi konular var.


                      Martın ortası itibariye Covid-19 vakaları Türkiye’de görülmeye başladığı andan itibaren EBA ve
               EBA  TV  olarak  iki  kanal  açıldı.  Bunlar  iki  gerekçeyle  açıldı:  İlki,  sosyal  ve  ekonomik  açıdan
               dezavantajlı  grupların  bilgisayar  erişimleri  olmayacağı  varsayılarak  EBA  TV’ler  kuruldu.  İkincisi,
               burada  EBA  bilgisayar  alt  yapısına  ilişkin  trafik.  Yani  siz  on  sekiz  milyon  öğrencinin  tek  sistem
               üzerinden trafığini sağlayacaksınız. Bu beklenen bir şey değildi. Mesela bizim EBA trafiğimiz 60 bin
               civarında senkron erişime müsaitti. Bu 200 binden 300 bine, şu anda 400 bine doğru giden bir süreç var
               ve  yeni  veri  merkezleri  açıldı  ve  EBA  TV,  EBA  üzerindeki  ana  aks  teknik  kısıtlamaların  tamamı
               kaldırıldı. EBA TV bizim daha önce denediğimiz, bakanlık olarak denediğimiz bir şey değildi ama
               öğretmenlerin azmi, çabası ile sıfırken bir denildi. Birken, iki denildi... Biz beraber belirleriz, dedik.

                      Dolayısıyla sınav süreçlerini bunlarla beraber oluşturmaya gayret gösterdik. Bu birinci etapta şu
               ana kadar yaklaşık 210 bin kişi bu sertifika sınavlarını geçti ve bu sertifikaları almaya hak kazandı.
               Türkiye ölçeğinde Türkiye’nin şu ana kadar cumhuriyet tarihinin en büyük mesleki gelişim programı
               büyüklüğüdür. Dünya ölçeğinde de baktığınız zaman yaklaşık 6 ay içerisinde uluslararası standartta
               verilen en büyük eğitim ölçeği oldu.

                      Burada yaklaşık 22 program vardı. Bu programların bir kısmı UNISEF, bir kısmı UNESCO, geri
               kalanları da uluslararası bilişim şirketlerinin sertifikalarıydı. Örneğin 220 dolardan, 225 dolara kadar bir
               sertifika skalası var. Bu şirketler mesela Google, Microsoft gibi şirketler. Bu eğitimlerini ücretli olarak


                                                             204
   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209