Page 203 - e-Kongre Bildiriler Kitabı
P. 203

Doc. Dr. Adnan BOYACI

                                             Genel Müdür - Millî Eğitim Bakanlığı



               Covid-19 Sonrası Öğretmen Yetiştirme


                      Dünyada  bilimsel  bilginin  kullanımına  ilişkin  bir  eğilim  var.  Bilimsel  bilgi  pek  çok  alanda
               kullanılmaktadır. Türkiye’de bilimsel bilginin kamu kurumları tarafından da kullanılma oranı geçtiğimiz
               yirmi  yıl  içerisinde  giderek  artmaktadır.  Bu  eğilim,  hem  veriye  dayalı  yönetim  hem  bilgiye  dayalı
               yönetim hem de süreçlerin iyileştirilmesi anlamında özel bir önem arz ediyor. Bu anlamıyla bilimsel
               bilgi ve uygulamalı bilginin karşılığının ne olduğunun tartışılması önemli.

                      Bu  önem  bu  pandemi  dönemi  içerisinde  daha  fazla  arttı.  Daha  stratejik  bir  önem  kazandı.
               Pandemi döneminin başlangıcı itibariyle dünya bankası, AB ve UNESCO, OECD ile birlikte yaklaşık
               on  tane  görüşme  yapıldı.  Bu  toplantıların  özü  itibariyle  eğitimle  ilgili  bizim  şu  ana  kadar  doğru
               bildiğimiz yaptığımız süreçler gözden geçirildi.

                      Pandemi sadece eğitim, yaşam tarzlarımız üzerinde yapısal bir değişiklik meydana getirdi. Bu
               değişikliğin  eğitimdeki  izdüşümleri  insanlar  için  kritik  bir  hale  geldi.  Tüm  dünya  için  söylemek
               gerekirse okula,  eğitime, öğretmenin rolüne, okul  yöneticisinin rolüne ilişkin temel varsayımlarımız
               çöktü.

                      Dolayısıyla  doğru  bildiklerimizin  geçerliliği  yitirildi.  Bu  koşullar  altında  herkes  şu  soruları
               soruyor: Dünyada nasıl bir eğitim sistemi, nasıl bir okul, nasıl bir öğrenci ve nasıl bir işleyiş? Bu tartışma
               Türkiye’ye  özgü  bir  tartışma  değil.  O  yüzden  kongremizi  anlamlı  buldum.  Türkiye’de  bu  anlamda
               pandemi  sonrasında  yapılan  ve  Türkiye’deki  akademisyen  uygulamacıların  katıldığı  ortak  bir  akıl
               üretmek, Türkiye’nin koşulları içerisinde farklı çözümler üretebilme adına, arka plan oluşturmak için
               samimi olarak önemli bir toplantı. Bunların, bu ölçekte konuşuluyor olmasını da önemsiyorum. Dünya
               bankası  OECD,  UNESCO  ve  AB’nin  ajandalarından  kısa  kısa  sizlere  bahsetmek  istiyorum.  Dünya
               bankasının temel ajandası ağırlıklı olarak şunun üzerine gitti: Dünyada eğitim, iktisadi sektörle entegre
               olarak yürüyor.

                      1990’ların ikinci yarısından sonra sanayi toplumunun yerine bu bilgi toplumu kavramı ortaya
               çıkması ve bunun yarattığı ekosistem içerisinde eğitim, dünyada hiç olmadığı kadar önemli bir yere
               yerleşti. Çünkü bilgi ekonomisi dedikleri bir ana akım oluştu. Bu sadece iktisadi anlamda değil, ülkelerin
               siyasi stratejik ağırlıklarını da etkiliyor.

                      Türkiye’de -kısmen tarım ülkesi olduğunu varsayarsak- uluslararası piyasada 1. sınıf buğdayın
               tonu,  300  Dolar  civarında  satılıyor.  Bu  iktisadi  uluslararası  ekonomik  piyasalarında,  iktisadi
               marketlerde, ekonomi marketlerinde şöyle bir alan açtı: Ekonomide kaynak transferi, veriye dayalı ve
               uygulanabilir  bilgi  teknolojileri  üzerini  kuruldu.  İnovasyon  daha  önemli  hale  geldi.  Lokal  olarak
               ülkelerin fabrikalarda ürettikleri inovasyonun dışında özellikle bilgi teknolojileri, üretim teknolojilerine
               ilişkin inovasyon üretebilme hiç olmadığı kadar stratejik bir noktaya geldi.


                      O zaman şu soruyu sordular: Biz nasıl daha fazla inove edebiliriz, nasıl daha fazla teknolojiyi
               uygulamalı olarak pazarlara sunabiliriz? Bunun altında şu var, bilginin ham maddesi  yetişmiş insan
               kaynağıdır.  Dolayısıyla  eğitim  sistemleri  dünyada  stratejik  bir  yere  oturdu.  Yani  her  ülke  kendi


                                                              203
   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208