Page 231 - e-Kongre Bildiriler Kitabı
P. 231

Prof. Dr. M. Engin DENİZ

               Pandemi Sürecinde Psikolojik Danışmanların Rolü

                      Okullardaki  psikolojik  danışmanların  ya  da  rehberlik  öğretmenleri  olarak  da  ifade  ettiğimiz
               meslektaşlarımızın ciddi anlamda rollerinin, konumlarının ne kadar önemli olduğu Covid-19 pandemisi
               sürecinde  bir kere daha görülmüştür.

                      Beklenmeyenlerin,  insanlarda  kaygı  ve  korku  yarattığını  da  düşündüğümüzde,  özellikle  20
               milyona  yakın  öğrenciyi  ilgilendiren  bir  uzaktan  eğitim  sürecinin  başlaması,  okul  psikolojik
               danışmanlarının bu süreçte etkin ve aktif bir rol oynamaları gerektiği gözlemlenmiştir.


                      Covid-19  pandemisinin  insanlar  üzerinde  oluşturmuş  olduğu  korkular,  aslında  motivasyon
               kaynaklarından birisidir. Korkularımız bizi hayatta tutan en güçlü güdülerimizdir. Yani stressiz bir hayat
               mümkün değildir.

                      Asıl  sorun  stresten  korkmak  değil,  stresle  başa  çıkamamaktan  korkmaktır.  Korkularımız,
               kaygılarımız aslında bir tehlike sensoru gibi çalışmakta yani bir uyarıcı rolü görmektedir ve bu sensorler,
               uyarıcılara karşı tedbir alınmasını da sağlamaktadır.

                      Bunun yanında yapılan araştırmalar, stres ve korku faktörlerinin, öğrencilerimizin üzerinde çok
               ciddi anlamda etkilerin olduğunu göstermiştir.

                      Pandemi süreci 20 milyona yakın öğrenciyi ilgilendiren bir durum olduğu için bütüncül bir bakış
               açısıyla hareket edilmesi gerekmektedir. Sadece okul psikolojik danışmanları değil okul yöneticileri,
               idareciler,  öğretmenler  ve  velilerin  ortak  akılla  hareket  etmesi  ve  bu  sürecin  sağlıklı  bir  şekilde
               yürütülmesi gerekmektedir.

                      Bu anlamda da özellikle ebeveynlerle çalışmak çok çok daha önemlidir. Çünkü herkes çok alışkın
               olmadığımız bir yaşam biçimine bürünmüştür. Bu yeni rutine alışmak elbette kolay bir süreç değildir.
               Özellikle yüz yüze eğitimin yerine uzaktan eğitimin alması toplum olarak herkesi derinden etkilemiştir.


                      Bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesinde ebeveynlerin rolü büyüktür çünkü uzaktan eğitime
               çocuklardan önce ebeveynlerin uyum sağlaması gerektiği görülmüştür.

                      Çünkü çocuklarımız bir şekilde teknolojiye aşinalar. Son yaptığımız araştırmalarda da ergenlerin
               %90-93’ünün akıllı telefonlarla etkileşim halinde olduğu görülmüştür.

                      Bu oranın %30’a yakınının dört saatten fazla bu sistem içerisinde kalabildiği tespit edilmiştir.

                      Covit-19 pandemisi sürecinde, korkularımız ve kaygılarımız optimal düzeyde olduğu sürece bizi
               yaşama bağlayan, harekete geçmemizi, gelişmemizi sağlayan faktörler olarak kabul edilirler.

                      Karantina  süreci,  sevilen  kişilerden  ayrı  kalmak,  kontrolünü  yitiriyormuş  gibi  hissetmek,
               kurallara uymaya çalışmak, belirsizlik.. gibi pek çok dramatik etkileri de ortaya çıkardı.


                      Buna bağlı olarak çocuklarımızda konsantrasyon bozukluğu, öfke, korku, suçluluk duygularının
               yanı sıra; stres bozuklukları, anksiyete, depresyon, oryantasyon sorunları da görülmeye başlandı.






                                                              231
   226   227   228   229   230   231   232   233   234   235   236