Page 36 - e-Kongre Bildiriler Kitabı
P. 36

Prof. Dr. Ayşe Sibel TÜRKÜM



               Salgın Krizi İle Keşiflerimiz: Hoşlansak da Hoşlanmasak da

                      Dünya olarak Covid-19 kriziyle karşılaşmaya hazır değildik. Bu süreçte sağlık hizmetlerinin ne
               kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış olduk.


                      Eğitimi ve eğitimcinin önemini fark ettik. Aslında hizmetler sektöründeki her bir sektörün, her
               bir çalışanın çok çok önemli bir işlevi olduğunu; su taşıyan, kargo hizmetimizi gerçekleştiren, yiyecek
               içecek sektöründe çalışanlar, sağlık sektöründe, eczaneler… Hepsinin önemini bir kere daha kavramış
               olduk.

               Kısacası bunları topladığımız zaman insan emeğinin ne kadar kutsal, ne kadar değerli olduğunu fark
               etme fırsatımız doğdu. Lakin bir kısmımız, bardağın dolu kısmına değil de boş kısmına bakıp işlerin
               hala ne kadar aksayarak gittiğini görüp ona odaklanıp şikâyet etmeyi seçebiliyorlar.

                      Biraz bizim için gerçekle yüzleşme gibi olan bir keşfimiz daha var. İçinde yaşadığımız hayatın
               iplerini aslında çok da elimizde tutamadığımızın farkına vardık. Uğraşıp didiniyoruz, birçok fedakârlık
               yapıyoruz ya da bizi sevenler ya da bizim sevdiklerimizin fedakârlık yapmasını istiyoruz. Hep yakın ya
               da uzak gelecekteki o kendimize koyduğumuz ya da yakın çevremize, ülkemiz insanına koyduğumuz
               hedefler için sanki onlar elimizin altında da biz sadece planları yerine getiriyormuş gibi davranırken
               şimdi baktık ki kontrol hiç de bizde değil.

                      Bir anda yaşamımız elimizden uçup gidebiliyor. Bu aslında yeni olan bir şey değil. Hiçbir zaman
               bunu yadırgayamazken şimdi daha çok risk altındayız. Peki, hoşumuza gitmeyen şeyler var mı, kuşkusuz
               var.  Benim  bir  psikolojik  danışman  olarak  gözlediğim  soru:  “Son  yıllarda  acaba  ebeveynlik
               becerilerimizde bir körelme oldu mu?” şeklindeydi.

                      Çünkü çocuklar okula gidip günün önemli bir kısmında okul ve okul yönetiminin sorumluluğu
               içinde geçirirken şimdi eve kapandılar. Kimisi özel derse bir yerlere yollanıyor, kimisi evine özel eğitim
               için eğitimcileri davet ediyor, kimi kursa gidiyor, kimisinin de evde çocukların olduğu saatlerde başka
               profesyonel hizmet sunan destekçileri var.


                      Kriz anında birdenbire bütün kaynakların kapısına kilit vuruldu ve çocuklarla baş başa kaldı
               ebeveynler. Ve ağırlıklı olarak da psikolojik danışmanlara ya da rehberlik servislerinde çalışan rehberlik
               hizmeti  sunan  diğer  alanlardan  mezun  kişilere:  “Biz  çocuklarımız  meşgul  edemiyoruz,  biz
               oyalayamıyoruz, yardım edin!” dediler.

                      İnsanların  bu  krizle  karşılaşma  ya  da  karşılaşmamalarını  sağlama  konusunda  hizmetler
               sürdürülürken,  önemler  alınırken  bazı  varsayımlara  dayalı  olarak  uygulamalara  geçildiği
               düşüncesindeyim.  Bunu  küçük  guruplarla  paylaşıyorum  ama  geri  bildirim  almakta  bizim  için  çok
               önemli. Bu varsayımların bazılarıyla ilgili ciddi kuşkum var.

                      Örneğin, eğitime hiç ara vermedik; mesela bu çok çok önemli bir şeydi. Biliyorsunuz krizle
               mücadele  etmenin  en  önemli  kısmı  gündelik  yaşama,  gündelik  rutine,  düzene  en  kısa  sürede  geri
               dönebilmek. Çocuklar için en önemli şey eğitime ara vermeden, yüz yüze olan ya da aşina olduğumuzun
               aynı kalitesinde o anda gerçekleştiremeyeceğimizi bile bile tekrar eğitim yaşantısını planlamaktı.


                                                               36
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41