Page 262 - e-Kongre Bildiriler Kitabı-II
P. 262

Eğitimde Yeni Normlar-II                                                                                              Uluslararası Covid-19 Kongresi




             Giriş
             Belirsizlik, kişinin şimdiki zamanda ve gelecekte yaşanan ya da yaşanacak olan durumlara karşı belirlilik
        ve netlik hissinden yoksun olma durumudur (Sarıçam,2014). İlk insandan beridir insanlık şuandaki duru-
        muna veya geleceğine ilişkin belirsizlik durumları yaşamakta ve bu duyguyu hissetmektedir.  Bu belirsizlik
        durumları çoğu insan için bir kaygı faktörü olmaktadır (Geçgin ve Sahranç,2017).
             Kaygılar korku duygusunda nesnenin eksik olması nedeniyle oluşan belirsizliğin ışığında ortaya çıkar.
        Bu belirsizlik durumu kaygı duygusunun oluşmasına zemin hazırlamaktadır (Köknel,1989 akt. Perişan,2018).
        Bazı bireyler kaygı durumlarıyla sağlıklı bir şekilde başa çıkabilse de çoğu insan kaygıları nedeniyle çeşitli
        içsel ve dışsal sıkıntılara sürüklenebilmektedir (Dağ,1999).
             Kişi ortaya çıkan sıkıntılar nedeniyle belirsizlikle birlikte gelen kaygı durumuna katlanmakta ve ta-
        hammül etmekte zorluk yaşamaktadır. Bireyin kendisi için öngörülmez ve karmaşık görünen belirsizlik
        durumlarını tehdit olarak nitelendirdiği bilinmektedir (Perişan,2018).
             2019 yılının son döneminde Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan Covid-19 kısa süre içerisinde bütün
        dünyayı etkisi altına almıştır (Erkut,2020). Bundan önceki koronavirüslerle (SARS ve MERS) benzer bir-
        takım özelliklere sahip olsa da bu yeni tipin daha bulaşıcı ve enfekte edici olduğu ancak ölüm oranlarının
        daha önceki koravirüslere oranla daha düşük olduğu görülmüştür.
             Hastalığın 160 ülkeye yayılması, vaka ve ölüm sayılarının hızla yükselmesinin ardından Dünya Sağlık
        Örgütü bu salgının bir pandemi olduğunu ve pandemi şartlarının devreye sokulması gerektiğini ilan etmiştir.
        Ülkemizde de mart ayının ikinci haftasında ilk vakalar ve ölümler görülmeye başlamış, Nisan ayı itibariyle
        salgın bütün yurdumuzu etkisi altına almıştır. Gelişen olumsuz şartlarla birlikte tüm eğitim kademelerinde
        yüz yüze eğitime ara verilmiş olup; başta bilimsel, sanatsal, kültürel, sosyal aktiviteler olmak üzere hemen
        hemen bütün yüz yüze faaliyetler sona erdirilmiştir.
             Ayrıca bazı dönemlerde sokağa çıkma yasağı uygulanmıştır (Ladikli ve diğerleri,2020). Bunlarla birlikte
        Covid-19 salgının hangi boyutlara ulaşacağının, hayatlarımız üzerindeki olumsuz etkisinin daha ne kadar
        devam edeceğinin kestirilememesi nedeniyle insanlık bir belirsizlik durumu yaşamıştır.
             Bu belirsizlik durumu kişilerin sağlıkları ve gelecekleri başta olmak üzere birçok farklı yönde kaygı
        duymasına neden olmuştur (Öz Ceviz ve diğerleri, 2020).  Kaygı faktörünü de beraberinde getiriyor oluşu
        çoğu kişinin bu belirsizliğe karşı katlanamama ve tahammülsüzlük duygusu hissetmesine neden olmuştur
        (Duman,2020).
             Her yaş grubundan insan için fizyolojik ve psikolojik olarak zedeleyici etkenleri doğuran Covid-19 süreci
        üniversite öğrencileri için de çeşitli olumsuzluklara neden olmuştur. Ülkemizdeki üniversite öğrencilerinin
        hemen hepsi bu süreçte öğrenimlerine “online” olarak devam etmiştir. Okullarından ve sosyal çevrelerinden
        uzaklaşmak zorunda kalan üniversite öğrencileri, bu durum nedeniyle yaşamları ve akademik geleceklerin-
        deki belirsizlik başta olmak üzere birçok kaygı faktörüyle başa çıkmak zorunda kalmışlardır (Erkut,2020).
             Alan yazında Covid-19 Pandemi sürecinin psikolojik açıdan üniversite öğrencilerindeki etkilerini ölçmek
        üzere geliştirilmiş olan çalışmalar incelendiğinde bahsettiğimiz belirsizliğe tahammülsüzlük durumunu
        niceliksel olarak ölçebilecek geçerlilik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış herhangi bir ölçüm aracının bu-
        lunmadığı görülmüştür. Bu çalışmamız sözünü ettiğimiz bu boşluğu gidermek ve standardize edilmiş bir
        ölçüm aracını Türk alan yazınına kazandırmak için yapılmıştır.


             1.2. Çalışmanın Amacı ve Önemi
             Yükseköğretim kurumunun açıkladığı 2020-2021 verilerine bakıldığında ülkemizde halihazırda 8
        milyon 240 bin 997 kayıtlı üniversite öğrencisi olduğu görülmüştür. Covid-19 pandemi süreci nedeniyle bu
        üniversite öğrencilerinin hemen hepsi okullarından ve sosyal çevrelerinden uzaklaşmak zorunda kalmıştır.
             Bu durumla birlikte pandemi koşullarının doğurduğu belirsizlikte üniversite öğrencilerinin yaşamları
        ve akademik gelecekleri için kaygı duymalarına neden olmuştur. Yapılan araştırmalar oluşan kaygı durumu
        nedeniyle üniversite öğrencilerinin bu sürece ve bu sürecin getirdiği belirsizliğe karşı tahammül etmekte

               artvincovidcongress.org                   262                                      - Bildiri Metni -
   257   258   259   260   261   262   263   264   265   266   267