Page 629 - e-Kongre Bildiriler Kitabı-II
P. 629

Eğitimde Yeni Normlar-II                                  Uluslararası Covid-19 Kongresi




            dığı için merakı arttırdığı fakat bunun yanında çocukların başka insanların hayatlarına ve sahip olduklarına
            özenip onları taklit ettikleri, kendilerini değersiz hissettikleri, memnuniyetsiz oldukları ve tüketim alışkanlığı
            geliştirdikleri de görülmektedir.

                 TARTIŞMA


                 İletişimin giderek dijitalleştiği dünyada sosyal medya kullanımı da giderek artmakta, bu değişimden
            toplumun bir parçası olan çocuklar da son derece etkilenmektedirler (Karaboğa, 2017). Çocuklar çevre-
            lerinde bulunan bireyleri taklit etmekte ve onları örnek alarak da öğrenmelerini sürdürmektedirler. Hal
            böyleyken daha çok zaman geçirme fırsatı yakaladıkları ebeveynlerin tutum ve davranışları ise çocukların
            karakterinin şekillenmesinde etken görevi görmekte, bu nedenle ebeveyn tutumlarının sağlıklı ve demok-
            ratik olması, çocukların ilerleyen zaman dilimi içerisinde ruh sağlığı yerinde bireyler olmalarına olanak
            tanımaktadır (Atalay, 2019).
                 Rol model alarak öğrenmelerin sürdüğü bu dönemde ebeveynlerin de sosyal medya kullanımı önem
            ifade etmekte ve çocukların öğrenmelerinin niteliğini iyileştirmek için kötü örnek teşkil edebilecek içerik-
            lerden kaçınılması ve gelişimlerine fayda sağlayacak şekilde ve doğru aralıklarla sosyal medya erişimi
            sağlanmalıdır.  Toplumun küçük bir yansıması olan aile kurumu içerisine doğan çocuk, davranış kalıpların-
            dan edindiği alışkanlıklara kadar birçok açıdan ebeveynlerinden etkilenmekte bu açıdan bakıldığında aile
            ortamı ve ebeveyn tutumunun olumlayıcı olması çocukların gelişimleri açsından önem arz etmektedir
            (Arıcak, 2015).
                  Yapılan araştırmalar sosyal medyayı kullanım yaşı olan 13 yaş sınırına uyulmadığını ortaya koymak-
            ta, bu durumun oluşmasına zemin hazırlayan etmenlerin başında ise ebeveynlerin çocuklarına karşı olan
            ilgilerinin azalması ve denetim konusunda eksiklikler yaşamaları gelmektedir (Kırık, 2014).
                 Çalışmamızın da gösterdiği üzere ebeveynlerin çocuklarının sosyal medya kullanımı için öncelikle
            gereken yaşa kadar etkili denetimlerle kontrol sağlaması gerekmekte böylece önceden kullanım sonucu
            oluşabilecek tüm problemlerin önüne geçilmesi sağlanabilmektedir. Sonuçlar incelendiğinde sosyal medya
            kullanımının çocukların duygu düşünce ve davranışlarında birtakım değişimler meydana getirdiği ve psi-
            kolojileri üzerinde etkilerde bulunduğu görülmektedir.
                 Çocukların bilinçli olarak nitelendirilen davranışlarından, reflekslerine, sosyal ilişkilerinden, fiziksel
            özelliklerinin farklılaşmasına kadar birçok olumlu ve olumsuz değişimin beraberinde geldiği sosyal medya
            kullanımı neticesinde en önemli görev, tam olarak bilişsel olgunluğa erişememiş olan çocukların en büyük
            destekçisi olacak olan ebeveynlerine aittir. Ebeveynler çocuklarının sosyal medyada maruz kaldıkları içe-
            riklerin olumsuz olma durumuna karşın birtakım önlemler dâhilinde süreci yönetmeleri gerekmekte bu
            noktada ise sosyal medya denetimine önem vermeleri son derece kritik değer taşımaktadır.
                 Bu denetim ve yaptırımları yerine getirirken unutulmaması gereken en önemli durumlardan bir tanesi
            çocuğun bir birey olarak var olduğu, dolayısıyla bireysel özelliklerin korunarak, gelişimine katkıda buluna-
            cak olan özelliklerin desteklenmesi şeklinde ilerlenmesi gerekmektedir.
                 Çocukların sosyal medya kullanmaya teşvik eden en önemli dürtülerden bir tanesi meraktır (Yıldırım,
            2014). Dolayısıyla ebeveynlerin yapması gereken bu merakın köreltilip yok edilmesi ve sert kısıtlamalar
            dâhilinde çocuğun sosyal medyadan uzak durmasının sağlanması şeklinde yaptırımlarla olmamalıdır. Ön-
            celikle ebeveynlerin bilinçlenmesi daha sonra ise çocuklara bu bilincin aktarılmasına yönelik atılacak her
            adım, bu sürecin sağlıklı bir şekilde yürütülmesine olanak tanımakta ve kazandırdığı davranış kalıpları ve
            düşünce sistemi sayesinde büyük fark yaratmaktadır.









            - Bildiri Metni -                                629                   Eğitimde Yeni Normlar-II
   624   625   626   627   628   629   630   631   632   633   634