Page 56 - e-Kongre Bildiriler Kitabı
P. 56
Giriş
Her yıl dünyanın farklı yerlerinde yüz binlerce insan ülkelerini terk edip mülteci durumuna
düşmektedir. Mülteci hareketlerinin nedeni savaşlar, doğal afetler, iç çatışmalar, isyanlar, ihtilaller, insan
hakkı ihlalleri, baskıcı rejimler, yoksulluk ile çeşitli siyasi, ekonomik ve sosyal olaylardır. Bu
nedenlerden dolayı dünyada milyonlarca insanın yaşam şartları her geçen gün çok daha zor bir hal
almakta ve bu insanlar umutlarını başka bölgelerde ya da ülkelerde aramak zorunda kalmaktadır.
Günümüzde kendi ülkeleri dışında yaşamlarını devam ettirmeye çalışan insanların sayısı 200 milyona
yaklaşmaktadır. Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği'nin (BMMYK) ilgi alanında 10
milyonu mülteci, 13 milyonu da ülke içinde yerinden olmuş kişilerden oluşmak üzere toplam 23 milyon
kişi bulunmaktadır.
Söz konusu rakamlar mülteci konumundaki bireylerin ne denli yüksek düzeyde olduğunu
göstermektedir ki bu durum mülteci konumundaki bireylerin kültür, dil, eğitim, sosyal yaşam gibi temel
insani gereksinimlerini karşılamada sorunlarla karşılaşmasına neden olabilmektedir. Bu çerçevede
çalışmada mülteci öğrencilerin eğitim sorunları ve bu sorunlara ilişkin uygulamalar incelenmiştir.
1. MÜLTECİ KAVRAMI ve NEDENLERİ
Yer değiştirme şekilleri ve sebeplerindeki farklılıklar, yer değiştiren kişiler için sığınmacı, mülteci,
göçmen, yerinden edilmiş kişi gibi farklı kavramların kullanılmasına neden olmaktadır. Ülkeyi terk etme
sebeplerindeki farklılık, mülteci ve göçmen kavramları arasındaki temel farklılığı oluşturmaktadır.
Göçmenler, genellikle ekonomik nedenler yüzünden kendi istekleri doğrultusunda ülkelerinden ayrılmış
ve ülkelerinin korumasından yararlanabilen kişiler iken; mülteciler ise ülkelerini terk etmek zorunda
kalmış fakat kendi ülkelerinin korumasından faydalanamayan kişilerdir (BMMYK, 2001: 125; Atayun,
2002: 79).
Diller arası çevirilerde yapılan yapısal ve anlamsal yanlışlara rağmen mülteci kavramının var olan
tanımlarından yola çıkılarak diğer kavramlardan farkını kısaca belirtmek mümkündür. BMMYK (1998),
mülteci kavramını; “Irkı, dini, milliyeti belirli bir toplumsal gruba üyeliği veya siyasi düşünceleri
nedeniyle takibata uğrayacağından haklı olarak korktuğu için, vatandaşı olduğu ülke dışında bulunan ve
vatandaşı olduğu ülkenin himayesinden istifade edemeyen veya korkudan dolayı istifade etmek
istemeyen ya da uyruğu yoksa önceden ikamet ettiği ülke dışında bulunuyorsa oraya dönmeyen veya
korkudan dolayı dönmek istemeyen yabancı” şeklinde tanımlanmaktadır (Deniz, 2008: 190).
Zorunlu göçler kapsamında ele alınan göçlerin en dramatiği mülteci göçüdür. Geride kaybedecek
hiçbir şeyi olmayan ve genellikle ülkelerini tekrar dönmemek düşüncesiyle terk eden insanlardan oluşan
mülteciler, en sıkıntılı ve hassas göçmenlerdir (Deniz, 2008: 191). Başta barınma ve beslenme gibi temel
ihtiyaçların yanı sıra çok sayıda sorunla karşı karşıya kalan bu insanların, göç etme nedenleri Weiner’ın
(1996) çalışması temel alınarak 5 başlık altında ele alınabilir:
- Devletlerarası Savaş
Mülteci akımının sebepleri arasında mülteci akımına en çok yol açan sebep, devletler arasında patlak
veren savaşlardır. Weiner, çalışmasında 1969’da 287 bin,1982’de 406 bin ve 1992’de ise 459 bin kişinin
devletlerarası savaşlar nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kaldıklarını belirtmiştir.
56