Page 67 - e-Kongre Bildiriler Kitabı-II

Uluslararası Covid-19 Kongresi

ve yayınlanmalarını sağlamak adına görev üstlendiler. İçinde bulunduğumuz durum sağlık bakanlığımızın
çok iyi teşkilatlanması ve çok fedakârca çalışması ile aşılanma süreci çok iyi bir şekilde devam ediyor ve
salgının etkilerini durdurma konusunda etkili bir şekilde devam ettiğini görüyoruz.
Burada salgın sürecinde ve salgının sonucundaki bizi bekleyen muhtemel durumlar üzerine konuşa-
lım istiyorum. Özellikle x, y, z kuşakları belki salgın sürecinde farklılaştı. Salgın sonrasında belki bir Covit
kuşağından bahsedeceğiz. Buradaki y kuşağının yapısı salgının kendisine özgü zorlukları bazen dramatik
yönleri aslında y kuşağıyla ilgili olan temel saygıyı bir bakıma farklılaştırdı. Z kuşağı zaten teknolojik yat-
kınlığı ve teknolojiyi yetkin kullanımıyla ifade ediyorum.
Daha çok kendi içine dönük ve teknolojiye olan barışıklığı temel tanımlayıcı bir özellikte. Şimdi bu
Covit kuşağı x, y, z kuşaklarının karışımı olarak karşımıza çıkacak. Beraberinde eğitim ortamlarında yeni
bir dönem oluşmaya başlıyor. Okullarımızdaki derslik sistemlerimizi yeniden ele almaya çalışıyoruz.
İstanbul’da İstanbul Bölge Koordinatörlüğü dediğimiz bir merkez var. 2016 yılında kurulmuş. Bu merkez
okullarımıza yapılandırma ve güçlendirme desteği veren bir kurum. Bu bağlamda Covit-19 sonrası okul-
larımızın tasarımında bizzat normal döneme ilişkin yansımalarını taşımakla birlikte karşılaşılabilecek bu
ve benzer problemlerde çok daha hızlı refleks verecek şekilde fiziksel yapımızı yeniden kurmaya gayret
ediyoruz.
Yani öğrencilerimizin öğrenme ortamlarının çeşitlenmesi özellikle tasarım, beceri konusunda yeniden
kurgulanması okul bahçelerinin çok daha geniş olabildiği ki İstanbul’un arsa problemi hakikaten devam
eden bir konu. Bununla birlikte çok hızla yeni arsalar üretilmesi ve bu arsaların yeni nesille salgın nedeniyle
hareketle oluşturulacak fiziksel yapılara bu yönüyle yansımasını sağlamaya gayret ediyoruz.
Türkiye genelinde Milli Eğitim Bakanımız benzer çalışmayı daha üst bir seviyede yapıyor. Mesela bunun
yansıması olarak okullarımızdaki sıralarımızı daha çok tekli sıralara dönüştürmeye başladık. Önemli oranda
okuldaki sıraları dönüştürüyoruz. Mevcut olan kullanılacak mekânlar bu mekânların temizlenmesinin
daha kolay olmasını sağlayacak şekilde, yeniden ele alıyoruz. Fiziksel ortamlar hem öğrencinin sağlık ve
güvenliği açısından çok önemli bir o kadar da eğitim ortamları, öğrenci için 3. Öğretmen rolü üstleniyor.
Aslında başlı başına bir eğitim kurumu öğrenciye doğrudan öğrenme mesajları veren, öğrenmesini
kolaylaştıran bir durum oluşturabiliyor. Yani bu bağlamda belki eğitim kurumlarının mimarisini yeniden ele
almamız gerekecek. Salgın sonrası normalleşme için eğitim kurumlarının değişimi tekrar ve çok yönlü ele
alınacak. Geçen sene İstanbul’da Medeniyet Üniversitesi ile birlikte ele aldığımız bir kongrede aslında okul
esnekliği ve okul yapılarını bu bağlamda değerlendirmeye çalışmıştık.
Salgın sonrasındaki normalleşme dönemlerinde eğitim yapılarının bu bağlamda planlanırken gerek
kurulacağı okul, alan, fiziksel arsa gerek okul projelerinin yeniden ele alınacağını düşünüyorum. Tabii şunu
ifade etmek lazım ki içinde bulunduğumuz salgın sürecinde biz acil uzaktan eğitimi yapılandırdık. Acil uzak-
tan eğitim aslında bir bakıma eldeki imkânlarla geçici olarak eğitimi yapılandırdık.
Ama salgın sonrası artık acil uzaktan eğitimi değil uzaktan eğitimi konuşmaya başlayacağız. Uzaktan
eğitimi her aşamasıyla sürdürmeye devam edeceğiz. Salgın sonrası normalleşme dönemi için artık acil
uzaktan eğitim yerine uzaktan eğitim kavramını çok daha detaylı, önemli, destekleyen ve kolaylaştıran
şekilde ele alacağız.
Yani biraz önce ifade ettiğim acil uzaktan eğitim nasıl eldeki imkânlarla geçici çözümlerle kurgulanmış-
sa tam zıttı olarak uzaktan eğitim çok daha kendi içerisinde ayrıntıları planlanacak ve bununla ilgili olarak
gerek eğitim planlarını uygulayanlar gerekse eğitimden yararlananlar açısından yeni baştan tasarlanmış
olacağız. Bu çerçeve kendi içerisinde çok önem arz ediyor çünkü uzaktan eğitim belki salgın dönemi ve
salgın dönemi sonrasın için hemen arayı alınması gereken bir husus.
Aslında uzaktan eğitim daha çok yetişkinler için öne alınmış ve tasarlanmış bir düşünce. Ama günü-
müzde salgın döneminde bu süreci önemli çağ içerisinde olan çok daha küçük yaş grupları için düşündük.
Okul öncesinden başlatarak uzaktan eğitim sürecini düşündük. Hâlbuki bu uzaktan eğitim süreci daha çok
bireyin kendisini, öğrenmesini yapılandırabileceği kendi özdenetiminde olabilen bir çalışma alanı. Öğrenciler

- Davetli Konuşmacı- 67 Eğitimde Yeni Normlar-II