Page 106 - e-Kongre Bildiriler Kitabı
P. 106
bakımdan sinemanın da 19.yüzyıl sonlarından günümüze değin eğitim amaçlı olarak kullanıldığı
bilinmektedir.
Amerika’da sinema filmlerinin eğitim amaçlı olarak kullanımı 20.yüzyılın başlarına dayanır.
Eğitim içerikli filmlerin üretilmesiyle bazı birliklerin de ortaya çıktığı görülmektedir. Bu birlikleri;
Görsel Eğitim Ulusal Akademisi (1919), Amerikan Eğitim Filmleri Birliği (1919), Görsel Eğitim
Derneği (1920-1932), Amerikan Ulusal Eğitim Birliği (1920-1932), Amerikan Görsel Eğitim Birliği
(1922-1932), Ulusal Eğitim Birliği Görsel Eğitim Bölümü (1923-1946), Ulusal Eğitim Birliği Görsel-
İşitsel Eğitim Bölümü (1947-1971) ve Eğitim ve Teknoloji Birliği (1971-) olarak saymak mümkündür (
aktaran Yakar, 2013: 22-23 ).
Öte yandan I. Dünya Savaşı sonrasında Amerika’nın değişen demografik ve sosyal yapısı sinema
filmlerinin içeriğini de etkilemiş, suç unsuru olarak görülen birçok konu işlenmeye başlamıştır. Sinema
filmlerinin gençliğe olumsuz örnekler teşkil ettiği düşüncesini araştırmak amacıyla Sinema Filmleri
Araştırma Heyeti kurulmuştur. Heyet daha sonra Sinema Filmlerinde Sosyal Değerler çalışmasını
başlatır. Bu çalışmayla filmlerin; gençlerin cinsel içerikli suçlar işlemesine, derslere girmemesine ve
sosyal hayatında hatalar yapmasına, etkisi olup olmadığı araştırılır. Payne Araştırma ve Deney Fonu
psikologlar, sosyologlar ve eğitimcilerden oluşan bir grup araştırmacı ile filmlerin zararlı etkileri üzerine
çalışmalar yapmıştır. W. W. Charters’ın Sinema Filmleri ve Gençlik (1933) başlıklı çalışmasında uyku
düzeni bozukluğu, ahlak kavramı ve cinsel suçlar gibi konularda sinema filmlerinin etkisi üzerine önemli
bulgular yer almaktadır (aktaran Yakar, 2013: 23). Araştırmalar sonucu elde edilen veriler sonrasında
Amerika’da sinemanın eğitim amaçlı kullanılmasını amaçlayan bir takım çalışmalar yapılmıştır.
Yakar’ın Pattison’dan aktardığına göre; 1936 senesinde Amerika’daki ilk ve orta dereceli okullarda
10.097 film projektörü mevcuttu. Ayrıca lise ve üniversite bünyelerinde, öğretmenlerin ödünç film
alabileceği film kütüphaneleri de kurulmuştu (aktaran Yakar, 2013: 23). Amerika’da yapılmış olan bu
çalışmayı göz önüne aldığımızda sinemanın toplumu etkileme gücünün yadsınamaz bir gerçek olduğunu
söyleyebiliriz.
Kocadaş’a göre; sinema kitle iletişim aracı olarak toplum üzerinde önemli bir algıya sahiptir.
6
Gençler üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, kendilerini etkileyen ilk kurum olan aileden sonra medya
cevabı verdikleri görülmüştür. Bu da kitle iletişim araçlarının gençler üzerinde ciddi bir etki gücü
olduğunu göstermektedir (Kocadaş, 2004: 129).
6 Kocadaş, B. (2002). “Görsel Medya ve Şiddet Kültürü (Orta Öğrenim Çağı Gençliğinin Şiddet Eğiliminde Görsel Medyanın
Etkisi) Malatya İli Uygulaması”, İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Malatya, 2002,
s.207
106