Page 215 - e-Kongre Bildiriler Kitabı
P. 215

1. GİRİŞ

               1.1 Problem Durumu

                      Liderliğin  tarihi  insanlığın  tarihi  ile  paralellik  gösterir.  İnsanlar  zaman  içerisinde  değişen
               koşullara  uygun  olarak  bir  arada  yaşama  eğilimine  girmişlerdir.  Bu  eğilim,  önce  küçük  gruplardan
               başlamış,  zamanla  toplumlara  kadar  farklı  düzeylerde  etkileşimin  olduğu  daha  büyük  yapıların
               oluşmasını  sağlamıştır.  Yalnız  başına  insanın  zayıf,  güçsüz  olmasından  ve  tek  başına
               gerçekleştiremeyeceği ihtiyaçlarını gerçekleştirmek amacıyla; ilk çağlardan itibaren, insanlar arasında
               gruplar  oluşturulmuş,  bu  grupları  yönetecek  ve  belirlenen  hedeflere  ulaştıracak  liderlere  ihtiyaç
               duyulmuştur. İnsanların topluluk halinde yaşama isteklerinin temelinde güvenlik, statü, kendine saygı,
               sevgi, güç ve amaçlara ulaşabilmek yatmaktadır. Bu yapılarda oluşan etkileşimde bazı bireyler daha
               önder, güç sahibi ve yönlendirici özelliklere sahip olduğundan diğer bireyler tarafından kabul edilerek
               lider olmuştur.

                      İnsanları belirlenen hedeflere yöneltebilmek için, onların kişisel arzu, ihtiyaç ve çıkarlarını takip
               edip bir grup  etrafında toplayarak  güçlerini,  cesaretlerini,  arzu ve  enerjilerini artırmak, hatta oluşan
               grubun çıkarlarını belirleyerek milli duyguların, müşterek sosyal, ahlaksal ve dinsel değerlerin meydana
               çıkmasını  sağlayacak  liderlere  ihtiyaç  hissedilmiştir.  İnsan  gruplarının  oluşturulması  ve  harekete
               geçirilmesi ise her insanda bulunmayan ayrı bir beceri ve ikna kabiliyeti gerektirmektedir. Bu da ancak
               klasik  yöneticilerden  ziyade  geleceği  görebilen,  vizyonu  olan  ve  insanları  bu  vizyon  etrafında
               toplayabilen gerçek liderlerde bulunabilir (Bıyık ve Boztaş, 2004).

                      Günümüz  yaşam  koşullarında  önemi  giderek  daha  çok  vurgulanan  ve  bu  vurguyu  çeşitli
               araştırmalara  konu  yapan  liderlik  türlerinden  biri  de  etik  liderliktir.  Etik  liderler,  etik  davranışlar
               sergileyen, bireysel ihtiyaçları dikkate alan, önyargısız ve tarafsız olan, çalışanların haklarını savunan,
               bu davranışlarıyla çalışanlar üzerinde güven duygusu oluşturan kişilerdir. Liderin kararlarını verirken
               etik değerleri dikkate almasının öneminin örgütsel huzur ortamı oluşturmada önemli bir etkiye sahip
               olacağı düşünülmektedir.

                      Bir lider aynı anda birçok olumlu özelliğe sahip olmalıdır. Onu farklı ve anlamlı kılan ise bu
               özelliklerini örgütteki tüm personele karşı eşit imkânlar doğrultusunda gösterebilmesidir. Bu lider bir
               okul  müdürüyse  sergileyeceği  davranışlarına  daha  da  önem  göstermelidir.  Okul  yöneticileri  okulun
               liderleri  olarak  bir  takım  sorumluluklara  sahiptirler.  Bu  sorumluluklar  okuldaki  eğitim  ve  öğretim
               sürecini etkilemektedirler. Bu sebeple etik ve ahlak onlar için önemlidir (Dobel, 1998). Okul müdürleri
               özellikle birincil derecede ilişkide bulundukları öğretmenlere karşı güvenilir olmalı, empati kurabilmeli,
               standartlaşmış  prensipleri  ve  tutarlı  davranışları  olmalıdır.  Liderlik  ettiği  kişilerin  çıkarlarını  kendi
               çıkarlarının  üstünde  tutmalı,  yardımsever  ve  olabildiğince  işbirlikçi  bir  yapıya  sahip  olmalıdır.  Bu
               davranışları sergileyen bir okul yöneticisi etkileyici ve model bir eğitimsel lider olacaktır (Yıldırım,
               2007).    Yukarıdaki  özelliklere  bakarsak  okul  müdürünün  birçok  özelliğe  sahip  nitelikte  olması
               gerekiyor. Özellikle kurum içerisindeki davranışları öğretmenler, öğrenciler ve personel için son derece
               önemlidir. Örgütteki tüm personele eşit davranmalı kendini sevdirip saydırmalıdır. Bu onun liderlik
               özelliklerini daha da pekiştirtecektir.


                      Okul müdürlerinin öğretmenlere karşı olan tutumları okul iklimini hemen etkileyeceğinden ve
               bu  iklimin  içerisinde  öğrencilerde  yer  aldığından  liderlik  vasıflarına  uyumlu  olabilmeleri  önem  arz
               etmektedir. Özellikle ilkokul ve ortaokul müdürlerinin sergilemiş oldukları liderlik özellikleri, eğitim
               hayatına  başlayan  ve  uzun  bir  sürecin  içinde  yer  alacak  olan  öğrencilerin  bakış  açısından
                                                              215
   210   211   212   213   214   215   216   217   218   219   220