Page 457 - e-Kongre Bildiriler Kitabı-II
P. 457

Eğitimde Yeni Normlar-II                                  Uluslararası Covid-19 Kongresi




            kısa ve yeteneksiz olduğu gerekçesiyle okul basket takımına alınmamıştır. 400’den fazla icadı bulunan ve
            sanayii imparatorluğu kuran George Westinghouse, yeteneksiz ve tembel olduğu için kolejden uzaklaştırma
            almıştır. Albert Einstein, 15 yaşında liseyi yarıda bırakmış, bir yıl sonra başka bir okulun sınavlarına girmiş
            orada da başarısız olmuştur. Balzac, öğretmenleri tarafından tembel olarak adlandırılmıştır. Beethoven,
            keman tutuşu yüzünden öğretmenleri tarafından müzisyen olmayacağına kanaat getirilmiştir. Tolstoy,
            öğrenme isteği olmadığı için kolejden atılmıştır.
                 Churchill, askeri liseye ancak üçüncü derecesiyle en düşük puanı alarak girebilmiştir. Elvis Presley,
            başvurduğu müzik stüdyosu patronu tarafından kovulmuş ve kamyon şoförlüğüne devam etmesi öne-
            rilmiştir. Genetik bilimin öncüsü Gregor Mendel, okumak istediği üniversitelere kabul edilmemiş, kabul
            edildiklerini okuyamamıştır. Bitiremediği bir üniversitenin profesörü Mendel için, bir bilim adamı için gerekli
            berrak düşünebilme yeteneğinin olmadığını dile getirmiştir.
                 Tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de üstün potansiyelli çocukların eğitimleri için birtakım
            çalışmalar yürütülmüştür. MEB ve TÜBİTAK tarafından 2009 Şubat’ta yapılan “BİLSEM Modeli” çalıştay
            raporunda, üstün zekâlıların eğitiminde yaşanan sorunların başında öğretmen yeterliliklerinin zayıf olması
            bulunmaktadır.
                 Öğretmenin branşı ile ilgili çağı, yeni yayınları, genç kuşağın konuya bakışını bilmeli ve değişimlerden
            haberdar olmalıdır.
                 Hitap ettikleri yaş grubun oyunlarından, zevklerinden haberdar olmalı ve hatta karşısındaki grubun
            bunlara düşkünlüğüne göre meydan okuyabilecek kadar çocuk da olabilmelidir.
                 Öğrencilerini okuyabilmelidir. Kişiyi okumak; vücut dilini, ses tonunu, bakışını anlamanın yanı sıra
            gösterdiği bilişsel, davranışsal, duygusal belirtileri doğru anlayabilmektir. Yaramazlık mı hiperaktivite mi,
            potansiyelinden sıkılmak mı basit geldiğinden hor görmesi mi, odaklanamadığından dikkatinin dağılması
            mı yoksa okuyamadığından dolayı kaçması mı?
                 Örneğin; DEHB öğrenci ile yaramaz öğrenci ve hatta üstün potansiyelli öğrenci karıştırılır. Dikkat eksik-
            liği ve hiperaktivite bozukluğu olarak açılımı olan bu rahatsızlıkta dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
            bir arada yahut ayrı ayrı görülebilir.  Diğer bir ifade ile bir çocuk hem dikkat eksikliği hem de hiperaktif ola-
            bileceği gibi sadece birine sahip olabilir. Yahut hiçbirine sahip olmayıp sadece üstün potansiyeli sebebiyle
            benzer davranışları sergiliyor olabilir.
                 Üstün potansiyelli kişide dinlemez görünürken aynı anda birden fazla konuya dikkatini yoğunlaştıra-
            bilme yahut bir işe/düşünceye fazla odaklandığı için diğer bir konuya dikkat vermeme durumu görülebilir.
            Dikkat eksikliğinde yönergeleri başından sonuna kadar takip edememek öne çıkarken hiperaktivitede ise
            yerinde duramamak öndedir. Yerinde duramayan öğrencinin yönergeyi de takip etmediği sanılarak yanlış
            tespitlerle çocukların etiketlendiği görülmüştür.
                 Dikkat eksikliği durumu yahut hiperaktivite özellikleri hemen her ortamda benzer sorunları ortaya
            çıkarır. Üstün potansiyelli bireylerde ise sorunlu davranış her ortamda aynı şekilde görülmez. Öğrencinin
            ilgi alanı ile ilgili ortamlar yahut iletişim kurabildiği rahatladığı ortamlarda sorunlu davranışların azaldığı
            ve hatta yok olduğu görülebilir. Bu farkların ve detayların doğru takip edilip anlaşılabilmesi için öğretmen-
            lerinin bu konuda doğru bilgi sahibi olup gözlemleyebilmesi gerekmektedir.
                 Öğretmen disiplinler arası bağ kurabilmelidir. Sürekli aynı örnek üzerinden defalarca tekrarlamak
            öğrenemeyene yardımcı olmaz. Farklı örnekler oluşturabilmeli, farklı disiplinleri birleştirerek hem daha
            renkli bir öğrenme ortamı yaratmış olmanın hem de bir örnekle birden çok kazanımı verme şansı bulma-
            nın keyfini çıkarabilir.
                 Tüm bunları yapmasını beklediğimiz öğretmenlerimiz formasyon eğitimlerinde pek de yoğun bir şe-
            kilde bu tarz bir eğitim almamaktadırlar.
                 Gerek MEB hizmet içi eğitim sertifika programları gerekse üniversitelerin pedagojik formasyon eğitim
            programları incelendiğinde şöyle bir özet eğitim tablosu karşımıza çıkmaktadır.




            - Bildiri Metni -                                457                   Eğitimde Yeni Normlar-II
   452   453   454   455   456   457   458   459   460   461   462