Page 62 - e-Kongre Bildiriler Kitabı
P. 62

Finlandiya  ve  İsveç  (bazı  belediyelerde)  mülteci  çocuklar  için  okul  öncesi  eğitim  seviyesinde  özel  gruplar
               düzenlenerek çocukları zorunlu eğitime geçmeye hazırlamaktadırlar. Birleşik Krallık ‘ta (İngiltere ve İskoçya)
               okul öncesi eğitim personeline İngilizcenin ikinci dil olarak öğretildiği çocukların ihtiyaçlarına yönelik özel dikkat
               göstermeleri gerektiği vurgulanmaktadır. Avrupa’da mülteci kökenli öğrencilerin okullaşması ve özellikle de ev
               sahibi ülkenin dilini öğrenmesi hususunda yapılan çalışmalara ülke bazında bakmak faydalı olacaktır.

                   -   Almanya


                   Almanya, Avrupa'daki en çok dış göç alan ülkelerden biridir.1960'lı yılların başından bu yana ciddi bir göç
               akımına  maruz  kalmaktadır.  2012'de  Almanya'nın  nüfusunun  %8'i  yabancı  vatandaştan  oluşmakta  ve  toplam
               nüfusun % 20'si mülteci kökenlilerden oluşmaktadır. Mikro sayım verilerine göre, mülteci çocuklar 2014 yılında
               Almanya'daki toplam çocuk nüfusunun %33'ünü oluşturmakta. Göçmenlerin çoğunluğu, Türk, Polonya, İtalyan
               ve Romen kökenlilerden oluşmaktadır.

                   Almanya mülteci çocuklar için özel tedbirleri içeren çeşitli stratejik planlar (eğitim politikası ve entegrasyon
               politikası) geliştirmiştir. Bu stratejik planlar şunları içerir:

                   Çocuklar İçin Destek: Göç statüsüne veya  kalış süresine bakılmaksızın mülteci çocukların okula ulaşımı
               garanti  altına  alınır.  En  başından  beri  entegrasyon  modeli  olarak  daldırma  modelini  uygulayan
               Almanya,“Willkommensklassen” olarak adlandırılan ve Türkçede “hoş geldin sınıfları”olarak tercüme edilen, ilk
               ve  ortaöğretim  düzeyinde  kurulan  sınıflarda  yoğun  dil  desteği  sağlamaktadır.  İlerleyen  zamanlarda  mülteci
               öğrencinin  normal  sınıflarda  takibini  yapmakta  ve  bu  takip  sonucunda  yeni  entegrasyon  politikaları
               geliştirmektedir.

                   Okullar  ve  Öğretmen  Eğitimi  İçin  Destek:  Okulların ilave  personel  ve  ders ihtiyacının  karşılanması  için
               finansal  destekleme  verilmektedir.  Ayrıca  dil  öğretiminin  profesyonelleşmesi,  kültürlerarası  konulara  önem
               verilmesi ve pedagojik malzemelerin hedef kitleye göre oluşturulması ve dağıtılmasına özen göstermektedir.

                   Okul  temelli  eğitim  destekleri  genellikle  bir  çocuğun  okula  kayıt  edildiğinde  başlamaktadır.  Göçmen
               çocukların  Almanca  dil  becerilerinin  okula  devam  etmeleri  için  yeterli  olmadığı  durumlarda,  eyalet  eğitim
               bakanlıkları  okul  öncesi  dil  eğitimi  kurslarını  başlatmıştır.  Bu  destek  kurslarına  çocuklar  beş  yaşındayken
               alınmaktadır.Kursa  başlayan  çocuklar  sözel  dil  testine  tâbi tutulmakta  ve  testten  başarılı  olan  çocuklar  yerel
               anaokullarına, yeterli görülmeyen çocuklar ise bir yıl boyunca destek dil kurslarına devam etmek zorundadırlar.
               Dil kursu, nitelikli bir öğretmen tarafından haftada ortalama altı saat olarak verilmektedir. Göçmen çocukların
               %50’si bu dil desteğine ihtiyaç duymaktadır (Eurydıce, 2003-04: 139).

                   Göçmen öğrenci sayısı sınıfın beşte birini aşarsa Alman okul müfredatına göre bu öğrenciler için dil desteği
               amacıyla özel sınıflar açılabilir. Bu özel sınıflarda, öğrenciler yaş gruplarına göre sınıflandırılırlar ve bu sınıfların
               Almanca  diliöğretmenleri  için  gerekli  tüm  kaynaklar  sağlanır.  Yabancı  dil  olarak  Almanca  öğretimi  için
               hazırlanan materyaller, diğer öğretim materyallerinde olduğu gibi yerel yönetimler tarafından sağlanır. Okullarda
               üç çeşit özel kurs vardır; temel kurslar, ileri seviye kurslar ve destek kursları. İleri düzey kursun sonunda çocuklar
               tüm  alanlarda  derslere  katılabilir  durumda  olmalıdır.  Bu  derslerde  kullanılan  materyallerdeki  konular  örgün
               öğretim materyalleriyle bağlantılıdır ve öğrencinin normal sınıflara geçtiğinde öğrenciye fayda sağlamalıdır.

                   Öğretmen yetiştirme programları genel olarak kültürler arası boyutu içermemektedir, ancak istisnalar vardır:
               yabancı  diller,  coğrafya  ve  sosyal  bilimler için  eğitim  programları.  Öğretmenlerin  çok  kültürlü  geçmişi olan
               öğrencileri  tanımaya  başladığı  hizmet  içi  öğretmen  eğitimi,  kültürlerarası  boyutu  içerir.  "Yabancı  dil  olarak
               Almanca" öğretmen yeterlik programı, programın mülteci çocukların entegrasyonunu kolaylaştırmaya yönelik
               olduğu için kültürler arası boyuta özel önem vermektedir (European, 2017: 95).

                   Almanya’da mülteci öğrenciler için dikkat çeken bir başka çalışma ise “Göç Geçmişli Çocuklar ve Gençler
               İçin Destek” (Förderung von Kindern ve Jugendlichen mit Migrationshintergrund - FörMig) model programıdır.

                                                               62
   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67