Page 69 - e-Kongre Bildiriler Kitabı
P. 69
uygunluk ve zaman tasarrufu bakımından etkili bir yöntem olduğunu ortaya çıkarmaktadır. Ancak
öğrenciler web tabanlı eğitimin geleneksel sınıf ortamındaki kadar etkileşime izin vermediğini
düşünmektedir.
Yalman ve Kutluca (2013) matematik öğretmeni adaylarının bölüm dersleri için kullanılan
uzaktan eğitim sistemi hakkındaki yaklaşımlarını incelemiştir. Matematik öğretmen adaylarının
çoğunluğu uzaktan eğitim yöntemiyle derslerin işlenebileceğini, bölüm derslerinin uzaktan eğitime
kısmen uygun olduğunu, uzaktan eğitimin sosyalleşmeyi engelleyebileceğini, uzaktan eğitimle fırsat
eşitliği oluşturulamayacağını ifade etmişlerdir.
Gürer, Tekinarslan ve Yavuzalp (2016) bir üniversite bünyesinde ortak dersleri ilk defa web
tabanlı çevrimiçi ortamda veren öğretim elemanlarıyla bir çalışma yapmıştır. Bu öğretim elemanlarıyla
görüşmeler yapılarak yürütülen çevrimiçi derslerle ilgili görüşleri alınmıştır. Sonuçta öğretim
elemanlarının uzaktan eğitimle ilgili hem pozitif hem de negatif görüşlere sahip oldukları görülmüştür.
Görüşme yapılan öğretim elemanları ilçelerde internet altyapısıyla ilgili sorunlar olduğunu, üniversite
uzaktan eğitim merkezinin gerekli teknik desteği verdiğini, çevrimiçi derslerde öğrencilerin derse
katılımlarının, ilgilerinin ve performanslarının düşük seviyede kaldığını ifade etmiştir. Onlara göre yüz
yüze yapılan öğrenme-öğretim ortamlarında öğrencilerle bire bir iletişim kurulabilmektedir, öğrencilerle
göz teması vardır ve öğrencilerin sınıf içindeki bireysel durumları rahatça gözlemlenebilmektedir.
Öğrenci ile göz teması kurulamadığı için ve öğrenci kamerasını ve mikrofonunu açarak derse
katılmaktan çekindiği için öğrenci pasif kalmaktadır. Öğretim elemanlarının dersleri tamamen uzaktan
yürütme konusunda isteksiz oldukları ortaya çıkmıştır.
Bilindiği gibi Covid-19 salgınının pandemiye dönüşmesi nedeniyle ülkemizde ve dünyanın pek
çok yerinde okulda eğitime ara verilmiştir. Bu süreçte ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı yönetiminde
televizyon ve internetten evde eğitimin devam ettirilmesi için bazı uygulamalar yapılmıştır. Daha
önceden de öğretmen ve öğrencilere destek ve kaynak olacak şekilde var olan EBA (eğitim bilişim ağı)
üzerinden yeni içerikler yüklenmiş, öğrencilerin kullanımına sunulmuştur. Derslerin televizyondan takip
edilebilmesi için üç tane yeni kanal oluşturulmuş ve geçmişte açık öğretim derslerinin yapılış şekline
benzer olarak buradan ders sunumları yayınlanmıştır. Bunların dışında yine EBA uygulaması içerisinde
öğretmenlerin öğrencileriyle canlı-online dersler yapabilmeleri için “EBA canlı ders” platformu
oluşturulmuştur. Bu platform üzerinde öncelikle sınavlara hazırlanmakta olan 12 ve 8. sınıf öğrencilerine
yönelik dersler yapılmıştır. İlerleyen haftalarda gönüllülüğe bağlı olarak ara sınıflar için de canlı
derslerin yapılabileceği duyurulmuştur. Aslında pek çok öğretmen de gönüllü bir şekilde sürecin en
başından beri EBA dışındaki diğer çevrimiçi görüşme uygulamalarından da faydalanarak derslerini
yürütmeye devam etmiştir. İşte bu çalışmada bahsedilen evde eğitim-uzaktan eğitim süreciyle ilgili
matematik öğretmenlerinin görüşlerinin alınmasını amaçlamaktadır. Çalışmaya öğrencileriyle online-
canlı dersler yapan lise matematik öğretmenleri dahil edilmiştir.
Araştırmanın Problemi ve Alt Problemler
Araştırmanın problem cümlesi “Lise matematik öğretmenlerinin Covid-19 salgını nedeniyle
geçilmek zorunda kalınan uzaktan eğitim süreciyle ilgili görüşleri ne şekildedir?” şeklindedir. Buna göre
alt problemler aşağıdaki gibidir:
69