Page 74 - e-Kongre Bildiriler Kitabı

öğrencinin ise bir derece memnun oldukları şu ifadelerle dile getirilmiştir: “Katılan öğrenciler iyi
olduğunu düşünüyor. Şöyle, normal eğitime göre iyi olduğunu düşünen yok hem öğretmen hem de
öğrenci açısından. Hiç eğitimin olmamasındansa ya da bu Tv’den dinlemeye göre EBA canlı dersi daha
faydalı görüyorlar. Kimse işe yaramadı demiyor belki cesaretleri yok onu söylemeye. Ama bahane bulup
katılmıyorlar. O da zaten sayıdan belli oluyor.”

Uzaktan eğitimde kısa sürede çok sayıda soru çözülerek işlenen konuların pekiştirilmesi Gamze
öğretmen tarafından avantaj olarak görülmüştür. Yüz yüze eğitimde olduğu gibi tahtaya sorunun yazılıp
çizilmesi için zaman harcanmadığından özellikle sınava hazırlanan 12. sınıf öğrencileriyle çok fazla soru
çözülebildiği ifade edilmiştir. Ancak hızlı ilerlenmesinde öğrencilerin istekli olmasının ve canlı
derslerde öğrencilerin mikrofonlarını açarak derse katılım sağlamamalarının etkili olabileceği de
düşünülmüştür: “Öğrencinin istekli olması lazım o soruları çözmesinde. Öğrenci istekli olursa normalde
sınıf ortamında 20 dakikada 10 soru çözüyorsak, canlı derste 20 dakikada 20 soru çözülebilir. Şunu
düşündüm mesela şimdi, sınıf ortamında akıllı tahtadan açsak yine aynı şekilde hızlı hızlı çözebilir miyiz
diye. Şu da var sınıf ortamında öğrenci duygularını düşüncelerini daha açık ifade edebiliyor, kafasına
bir şey takıldığında hemen sorabiliyor. Ama canlı derste yani benim anlattığım derste öğrenci
olabildiğince az konuşuyor. Öyle olunca öğrenci dersi bölmüyor. Belki öğrenci dersi bölmediği için
daha hızlı ilerledik soru çözerken.”

Gamze öğretmen matematik eğitiminde uzaktan eğitimin kullanılabileceğini ancak önceliğin yüz
yüze eğitime verilmesi gerektiğini, uzaktan eğitim yapılması gereken durumlarda ise gerekli koşulların
sağlanarak yapılmasının uygun olacağını ifade etmiştir. Kendisinin yüz yüze eğitimden yana olduğunu
ancak canlı-online derslerle uzaktan eğitime geçilirse öğrencilerin matematik alanında eleneceğini yani
belli bir grup öğrenciyle ilerleme kaydedileceğini düşünmektedir. “Bence önce öğrenciler ilgi alanına
göre ayrılacak. Sonra kendi alanında uzaktan eğitimini herkes çok da güzel alır.” Burada öğrencinin
matematikteki yeteneğinin, ilgi ve isteğinin önemli olduğunu belirtmiştir. Bu düşüncelerini şu cümlelerle
gerekçelendirmiştir: “Canlı dersler istemeyen öğrenciye kendi çabalamayan öğrenciye bir şey
öğretebileceğini sanmıyorum. Çünkü bizim anlattığımızın aynısını çocuk Youtube’dan da dinleyebilir.
Çünkü aynı mantıkta oluyor. Öğrenci bana müdahalede bulunamıyor ben öğrenciyi dahil edemiyorum,
o an göremiyorum çünkü yapıyor mu yapmıyor mu?” Nasıl ki normal zamanlarda da çok fazla kaynak
(Youtube öğretim videoları gibi) olmasına rağmen bunları sadece ilgili, öğrenmek isteyen öğrenciler
takip ediyorsa uzaktan eğitimde öğretmenlerin yaptığı online derslere katılımın da buna benzediği
görülmüştür. Aslında bu zorunlu matematik eğitimi ile isteğe bağlı matematik eğitiminin tartışılmasına
yol açabilecek bir konudur.

Gamze öğretmen, öğrencilerin uzaktan eğitimde izlenemediğini ifade etmişti. Bunun için “Şöyle
olabilir: Kameralar açık, birebir yani öyle üçlü beşli gruplarla yapılırsa belki olabilir.” önerisinde
bulunmuştur. Ancak bu durumda öğrencilerin sınıf ortamının aksine birbirlerinin yüzlerini ekranda
göreceklerini, bu durumun ise dikkat dağınıklığına yol açabileceğini belirtmiştir. Bu açıdan
düşündüğünde matematik eğitiminde uzaktan eğitimi çok fazla kullanışlı bulmamaktadır. Gamze
öğretmenin bir başka önerisi ise öğretmen ve öğrencilere uzaktan eğitim için gerekli materyal desteğinin
verilmesi ile ilgilidir. Bu konuda şu ifadeleri kullanmıştır: “Mesela bir dönemde öğretmenlere tablet
verilmişti ya Milli eğitimde. O tarz bir şey yapılabilirdi. Kalemli tablet öğretmenlere bu sıkıntı çıktığı
zaman o şekilde bir destek sağlanabilirdi. O hani yazma açısından öğretmene kolaylık sağlardı. Öğrenci
de her adımı görebildiği için anlardı.” Başka bir yerde de bu materyal desteğinin isteyenlere ücretsiz
verilebileceği veya anlaşmalı bir sistemle kolaylık sağlanabileceği önerilmiştir. Çünkü öğretmenin
kendisi bu süreçte tablet fiyatlarında çok arttığını görmüş ve piyasada çok fazla seçeneğin kalmadığını
74