Page 504 - e-Kongre Bildiriler Kitabı-II
P. 504

Eğitimde Yeni Normlar-II                                                                                              Uluslararası Covid-19 Kongresi




              Pandemi süreci ile birlikte 2021 bahar ayında mezun olacak ön lisans öğrencilerinin tümü ne sektörde
        nede okulda uygulama yapmadan mezun olacaklardır. Teknik bilimler için gerekli ve zorunlu olan uygula-
        ma deneyimleri bugün için sosyal, denizcilik ve sağlık bilimleri meslek yüksekokullarında da aranılan bir
        zorunluluk olmuştur. Bugün meslek yüksekokullarında çalışmak isteyen öğretim görevlileri adaylarında
        aranılan şartlardan bir tanesi de yüksek lisans yapma şartıdır.
             Oysa tanınmış firma ve sektörlerde uzun süre çalışmış deneyimli kişilerin meslek yüksekokullarında
        görev alması desteklenmeli ve ders planlarının hazırlanmasında onların görüş ve önerilerinden yarar-
        lanmalıdırlar. Bunların dışında referans ile gelen öğretim elemanları 2 yıllık bir okulda bilgi ve öğretme
        deneyimlerini kazanma sürecinde en az 2 kuşak kaybolmuş olmaktadır.
             Meslek yüksekokulu program ve içerikleri teknolojik araç, cihaz ve makinelerle desteklenmelidir.
        Eğitim plan ve programları, öğretim elemanlarının deneyimi ve teknolojik laboratuvar ve cihaz destekleri
        bir programı önemli ve etkin kılan bileşenlerdir.  Eğitim plan ve programlarının içeriği kişilere göre değil,
        günün gerçeklerine göre düzenlenmelidir Yüksel(2002,362).
             Bilgisayar teknolojileri programının öğrenci kontenjan yoğunluğu eğitimin kalitesi açısından önemli
        bir sorundur. Bilgisayar teknolojileri bölümlerinin eğitim ve öğretim programları içeriğine mesleki İngilizce
        ya da hazırlık sınıfları eklenmesi gerekmektedir. Laboratuvarlarda kullanılan yazılım programlarının hepsi
        İngilizce olarak kurulmalıdır. Meslek lisesinden gelen öğrencilere, mesleki derslerden muafiyet sınavı açı-
        larak yeni dersler için önleri açılmalıdır.

             2. Eğitim ve Öğretim Programlarında Paradigma Değişimi
             Bireysel ve toplumsal yaşamın sürdürülebilirliğini sağlayan üretim ilişkileri ve iş süreçleri, gelişen
        teknolojilerin etkisiyle hızla değişmiş ve dijitalleşmiştir. İş süreçlerinin hızlı bir şekilde dijitalleşmesi, iş piya-
        sasının talep ettiği ara eleman niteliklerini teknoloji yönelimli arayışlara yöneltmiştir.
             Bu taleplerin farkındalığı; üniversitelerde eğitim ve öğretim programlarının piyasa koşullarına göre
        düzenlenmesini gerekli kılmıştır (Ben ve Asuquo,2019:3). Eğitim programlarının ihtiyaçlara göre sürekli
        güncellenmesi meslek eğitimi dinamizminin önemli bir boyutunu oluşturmaktadır (Canbal vd.,2020:2).
        Myo’larda  eğitim ve öğretim programları genel mesleki eğitimden çok, sektörle uzun süreli etkileşim
        içeren uygulamalı eğitimlere doğru evrilmiştir (Liu ve Zhang,2019:183). Geçmiş dönemlerde açılmış olan
        programların eğitim ve öğretim planları 2021-2022 öğretim yılı için güncellenmiş ve öğrencilerin en az
        bir yarı dönemi işletmelere dönük planlanmıştır.
             YÖK tarafından desteklenen uygulamalı iş yeri eğitim programı, bugün için  tüm taraflar tarafından
        bazı belirsizlikler taşısa da, mesleki eğitimin geleceği adına tüm taraflar için önemli bir paradigma değişimi
        getirecektir.  Bu yapısal değişim; iş dünyası ile eş zamanlı beceri gelişimine odaklanan bir mesleki eğitim
        sisteminin oluşmasına destek olacaktır. Paradigma değişimi; iş dünyası ile güçlü bağlara sahip üniversite,
        bireysel ve bölgesel talepleri karşılayabilen nitelikli iş gücü, öğrencilerin istihdam ve özlük haklarına duyarlı
        bir mesleki eğitim bakış açısı ortaya çıkartmıştır.
             Bir program değişir, tüm öğrenciler değişir sözüne güzel bir örnek olan iş yeri eğitim uygulamaları,
        Myo öğrencilerine iş yerlerinde deneyim fırsatı sunan rekabet unsuru olmuştur (Küçük,2009::65). Bazı
        yazarlar, (Bagale, 2015; Cong ve Wang, 2012; Hanushek, Woessman ve Zhang, 2011; Park, 2005) öğrenci-
        lerin aldıkları mesleki eğitimin iş sektörüne girişi kolaylaştırdığını iddia etmiş olsalar da, eğitim ve öğretim
        programları içinde yer alan zorunlu ve uzun süreli iş yeri uygulamaları iş yeri ile tanıştırma fırsatı olarak
        daha etkili olduğu söylenilebilir.
             Çalışır durumdaki işgücünün istihdama katılım oranının yüksek olması öğrencilerin hayata pozitif bak-
        ması ve güdülenmeleri bakımından oldukça önemlidir Sözü edilen değişimleri takip etmek, ülkemizde ancak
        eğitim sisteminin sürekli yenilenmesi ve güncellenmesi ile mümkündür (Demir ve Şen,2009:41). Eğitim ve
        öğretim planları okul uygulamalarını faydasız kalıplardan çıkartıp, hayatın geneline yaymayı sağlayacak bir
        dönüşüm yaratabilir. İşletmelere uzanan bir eğitim programı istihdam alanında yaratıcı çözümler üretebilir.

               artvincovidcongress.org                   504                                      - Bildiri Metni -
   499   500   501   502   503   504   505   506   507   508   509